Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TAUSSIG : English Turkish

n. bir soyadı

TAUT : English Turkish

adj. gergin, gerili

TAUTEN : English Turkish

v. germek, kasmak, gerilmek

TAUTOLOGIC : English Turkish

adj. gereksiz tekrar yapan

TAUTOLOGICAL : English Turkish

adj. gereksiz tekrar yapan

TAUTOLOGIZE : English Turkish

v. gereksiz tekrar yapmak

TAUTOLOGY : English Turkish

n. gereksiz tekrar

TAVERN : English Turkish

n. taverna, meyhane, bar

TAVOR : English Turkish

n. bir soyadı (İbranice); İsrail'de bir dağ

TAW : English Turkish

v. tuz ve şap ile işlemek (post), postu işleyip kösele yapmak

TAW : English Turkish

n. misket, bilye, misket oyunu, misket atma çizgisi

TAWDRINESS : English Turkish

n. bayağılık, zevksizlik, zevksiz gösteriş

TAWDRY : English Turkish

adj. bayağı, zevksiz, zevksizce süslenmiş

TAWED : English Turkish

adj. tuz ve şapla işlenmiş (kösele)

TAWNY : English Turkish

adj. sarımsı kahverengi, esmer

TAWNY OWL : English Turkish

n. alaca baykuş

TAWS : English Turkish

n. kırbaç

TAWSE : English Turkish

n. kırbaç

TAX : English Turkish

n. vergi, haraç, harç, resim, vergilendirme, yük, külfet

TAX : English Turkish

v. vergilendirmek, vergi koymak, yük olmak, yormak, suçlamak, mahkeme masrafını belirlemek

TAX ALLOWANCE : English Turkish

n. vergi indirimi, vergi muafiyeti, vergiye tabi olmayan gelir

TAX AVOIDANCE : English Turkish

n. vergiden kaçınma, vergi yükümlüsü olmama

TAX COLLECTOR : English Turkish

vergi tahsildarı

TAX DEDUCTIBLE : English Turkish

vergiden düşürülebilen

TAX DODGER : English Turkish

n. vergi kaçakçısı