Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TERRAIN FOLLOWING RADAR : English Turkish

arazi takip radarı, yerdeki nesnelerin izini takip edebilen radar, TFR

TERRAMARA : English Turkish

n. gübreli toprak

TERRAMYCIN : English Turkish

n. oksitetraksilin markası (topraktaki bakterilerden elde edilen ve çeşitli tipte bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan antibiyotik madde)

TERRANEOUS : English Turkish

adj. toprak, yer

TERRAPIN : English Turkish

n. tatlısu kaplumbağası

TERRAPINS : English Turkish

n. Maryland Üniversitesi'nin (ABD) atletizm takımlarının adı

TERRARIUM : English Turkish

n. kafes, küçük kara canlılarının barındığı konteynır; küçük bitkileri yetiştirmek için cam konteynır

TERRAZZO : English Turkish

n. çimento mozaiği

TERRENE : English Turkish

adj. dünya, topraktan, topraklı

TERREPLEIN : English Turkish

n. (tarihi) bir silahın bataryalarının yerleştirildiği platform veya yatay yüzey

TERRESTRIAL : English Turkish

n. dünyada var olan şey

TERRESTRIAL : English Turkish

adj. karasal, yeryüzüne ait, dünyasal

TERRESTRIAL GLOBE : English Turkish

yerküre, dünya

TERRESTRIALLY : English Turkish

adv. karasal bir tarzda; toprak bakımından; Yerküre bakımından; dünyasal, dünyevi, maddi, dünyadaki yaşam bakımından

TERRIBLE : English Turkish

adj. korkunç, berbat, çok kötü, müthiş

TERRIBLE CARNAGE : English Turkish

korkunç katliam, büyük kıyım, toplu katliam

TERRIBLE INJUSTICE : English Turkish

korkunç haksızlık, adaletin tamamen boşa çıkması, korkunç şekilde yanlış yapılan şeyler

TERRIBLE ORDEAL : English Turkish

korkunç işkence, korkunç çile, işkence, eziyet, büyük ızdırap, acı çekme, korkunç sorgulama

TERRIBLE SIGHT : English Turkish

korkunç manzara, berbat görüntü, görülmesi korkunç şey, korkutucu görüntü

TERRIBLE THING : English Turkish

korkunç şey, berbat şey, gerçekten kötü şey

TERRIBLENESS : English Turkish

n. korkunçluk, berbatlık, çok kötü olma

TERRIBLY : English Turkish

adv. son derece, berbat bir şekilde, aşırı

TERRIBLY SORRY : English Turkish

korkunç derecede üzgün, son derece üzgün, çok üzgün; affetmen için yalvarıyorum

TERRIER : English Turkish

n. terriyer, gönüllü asker, emlâk kaydı

TERRIFIC : English Turkish

adj. müthiş, olağanüstü, korkunç, çok güzel