English Turkish
THE BACK OF THE CHAIR : English Turkish
sandalyenin arkası, koltuğun sırtlık bölümü, sandalyenin yaslanılan parçası
THE BACK OF THE HAND : English Turkish
elin arkası, elin dışı, elin dışa bakan kısmı
THE BAD GUYS : English Turkish
kötü çocuklar, kötü tarafta olan kimseler; geleneksel değerlere karşı olan insanlar; antagonistler, muhalifler
THE BAHAMAS : English Turkish
n. Bahamalar, Bahama Adaları, Atlantik Okyanusu'nda Kuzey Amerika'nın güneydoğusunda adalar grubu
THE BALKANS : English Turkish
n. Balkanlar, Balkan, güneydoğu Avrupa'nın tarihi ve coğrafik ismi; Balkan Yarımadası'nda yer alan devletler (Yugoslavya, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa parçası)
THE BALL IS IN HIS COURT : English Turkish
top onun oyun alanında, şu an tamamen kontrol onda, bir sonraki adımı atmalı
THE BANKING SYSTEM : English Turkish
ankacılık sistemi, bankaların ve bankacılığın yapısı
THE BAPTIST CHURCH : English Turkish
Baptist Kilisesi, vaftiz kilisesi, Hristiyanlığın Baptist mezhebi kurumu
THE BAPTIST VILLAGE : English Turkish
Baptist kasabası, Baptist köyü, (İsrail'in) Şaron bölgesinde Baptist inancı sakinlerinin ikamet ettiği küçük kasaba
THE BARBER OF SEVILLE : English Turkish
Sevilla Berberi, Rossini tarafından bestelenen komik/eğlenceli opera
THE BARE FACT : English Turkish
n. çıplak gerçek
THE BARK OF DANTE : English Turkish
n. Dante'nin üç direkli gemisi, Dante'nin havlaması, Louvre Müzesi'nde sergilenen Eugene Delacroix tarafından yapılan ünlü resim
THE BASIC LAW OF MAN`S DIGNITY AND FREEDOM : English Turkish
insanların şeref ve özgürlüğünün temel yasası, bireysel ayrıcalıkları ve temel hakları tanımlayan temel yasa
THE BATTERY IS DEAD : English Turkish
akü bitmiş
THE BE ALL AND END ALL : English Turkish
n. en önemli şey, en gerekli şey
THE BEACH BOYS : English Turkish
sahil çocukları, "Kaliforniya sörfçü" tarzı ve armonileri ile tanınan Amerikan rock and roll grubu
THE BEARER : English Turkish
taşıyıcı, bu mektubu/haberi/harfi taşıyan kimse
THE BEAST IN US : English Turkish
içimizdeki canavar
THE BEAT GENERATION : English Turkish
n. asi gençlik
THE BEATBOX : English Turkish
n. Las Vegas ABD merkezli on-line kayıt deposu (kentsel, rap, soul, ev, Latin, ritim ve blues müziği konusunda uzmanlaşmış)
THE BEATITUDES : English Turkish
n. hazreti İsa'nın matta İncilinde geçen sözleri
THE BEATLES : English Turkish
1960'ların başından 1970'lere kadar aktif olan efsanevi İngiliz rock and roll grubu, orijinal İngiliz "fab 4" ü (John Lennon {
1980} , Paul McCartney, George Harrison {
2001} ve Ringo Star'ın oluşturduğu)
THE BEAUTIFUL : English Turkish
n. güzeller, güzel
THE BEGINNING : English Turkish
Başlangıç, evrenin yaradılışı, evrenin başlangıcı
THE BELLIGERENT POWERS : English Turkish
n. savaşan güçler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani