Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TIRED TO DEATH : English Turkish

adj. bitkin, halsiz düşmüş, canı çıkmış, yorgun argın

TIREDLY : English Turkish

adv. tükenmiş bir tarzda, yorgun olarak

TIREDNESS : English Turkish

n. yorgunluk, bıkkınlık

TIRELESS : English Turkish

adj. yorulmaz, yorulmak bilmez, hiç durmaz, tekerleksiz

TIRELESSLY : English Turkish

adv. yorulmak bilmez bir şekilde, yorgun ve bitkin olmayan bir tarzda

TIRELESSNESS : English Turkish

n. yorulmama

TIRESOME : English Turkish

adj. yorucu, bıktırıcı, sıkıcı

TIRESOMELY : English Turkish

adv. yorucu bıktırıcı bir şekilde, zahmetli bir şekilde, monoton bir şekilde, son derece kızgın ve can sıkıcı bir şekilde, sinirlendirici bir şekilde

TIRESOMENESS : English Turkish

n. yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik; can sıkıntısı, bezginlik, can sıkıntısı

TIREWOMAN : English Turkish

n. oda hizmetçisi, versiyer kadın

TIRING : English Turkish

adj. yorucu, eziyetli

TIRING JOURNEY : English Turkish

yorucu seyahat, zor yolculuk

TIRING OUT : English Turkish

tüketen, yorucu, zahmetli, bıktıran

TIRING ROOM : English Turkish

giyinme odası

TIRING WALK : English Turkish

yorucu yürüyüş, bir kimseyi tüketen uzun yürüyüş

TIRO : English Turkish

n. acemi, çaylak

TIROL : English Turkish

n. tirol

TIROLEAN : English Turkish

n. Tirollü veya Tirol'de yaşayan kimse

TIROLEAN : English Turkish

adj. Tirol'e ait

TIROLESE : English Turkish

n. tirollü kimse, tirol halkı

TIROLESE : English Turkish

adj. tirol'e ait

TIROS : English Turkish

n. Dünya üzerindeki bulut örtüsünün resmini gönderen bir dizi uydunun adı

TIRTOFF : English Turkish

n. bir soyadı; Romain de Tirtoff (
1990, "Erte" olarak bilinen), Rus asıllı Fransız ressam ve kostüm tasarımcısı

TIS : English Turkish

o, onun

TISANE : English Turkish

n. ıhlamur suyu