Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TIP UP SEAT : English Turkish

açılır kapanır koltuk

TIPCART : English Turkish

n. eğilerek boşaltılan araba

TIPCAT : English Turkish

n. çelik çomak

TIPI : English Turkish

n. kızılderili çadırı, Amerikan yerlilerince kullanılan koni şeklinde çadır

TIPOFF : English Turkish

n. işaret, iz, ipucu, ikaz, uyarı

TIPPECANOE : English Turkish

n. İndiana'da (ABD) bir nehir; Amerikan yerleşimcileri ve Amerikan Yerlileri arasında 1811 yılında yaşanan büyük savaşın geçtiği yer

TIPPED : English Turkish

adj. uçlu, filtreli

TIPPED THE SCALES : English Turkish

ir netiveye getirmek, karar vermeye sebep olmak

TIPPER : English Turkish

n. damperli kamyon, bahşiş veren kimse, iyi tip veren kimse

TIPPER GORE : English Turkish

(1948 doğumlu) evsizler ve çocuk hakları savunucusu, Clinton yönetiminde ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un (1993'ten 2001'e kadar) karısı

TIPPET : English Turkish

n. atkı, kürk yaka, hakim yaka

TIPPING : English Turkish

n. bahşiş verme, uç kılıfı, boşaltma

TIPPING WAGON : English Turkish

n. damperli vagon

TIPPLE : English Turkish

n. sert içki

TIPPLE : English Turkish

v. içkiye düşkün olmak, sık sık içmek

TIPPLER : English Turkish

n. akşamcı, içkici

TIPPYTOE : English Turkish

adv. bir kimsenin ayak uçlarının sonunda, ayak parmağı (Gayrı resmi)

TIPS : English Turkish

n. (kumar/bahis Argosu) 11/10 ihtimali, 11/10 olasılığı

TIPSILY : English Turkish

adv. sarhoşluktan sallanan bir tarzda, sersemlemiş bir şekilde, sarhoş bir şekilde

TIPSINESS : English Turkish

n. değişkenlik, kararsızlık, sarhoşluk, ayyaşlık

TIPSTAFF : English Turkish

n. şerif vekili, mübaşir

TIPSTER : English Turkish

n. tiyocu, muhbir

TIPSY : English Turkish

adj. çakırkeyif, kafası dumanlı, içkili, sallanan, titrek

TIPTOE : English Turkish

adj. sessizce, parmak uçlarına basarak, heyecanlı

TIPTOE : English Turkish

adv. sessizce, parmak uçlarına basarak, heyecanla