Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TINNER SNIP : English Turkish

teneke kesmek için kullanılan metal kesme makası

TINNILY : English Turkish

adv. metalik bir tonda

TINNINESS : English Turkish

n. metale benzer özellik, tenekeye benzer vasıf

TINNITIS : English Turkish

n. bir kimsenin kulaklarında çınlama hissi

TINNITUS : English Turkish

n. kulaklardaki çınlama veya uğuldama sesi

TINNY : English Turkish

adj. teneke gibi, teneke gibi ses çıkaran

TINO : English Turkish

v. bir TiVo® veya diğer PVR üzerine kaydedilmiş ve henüz izlenmemiş bir televizyon şovu

TINO : English Turkish

n. bir TiVo® veya diğer PVR üzerine kaydedilmiş ve henüz izlenmemiş televizyon şovu

TINPLATE : English Turkish

n. ince kalay tabaka ile kaplanmış çelik veya levha demir

TINPLATE : English Turkish

v. kalay/teneke ile kaplanmış veya örtülmüş

TINPLATED : English Turkish

kalayla kaplanmış

TINPOT : English Turkish

n. teneke kap

TINPOT : English Turkish

adj. değersiz, beş para etmez, aşağılık

TINSEL : English Turkish

adj. cicili bicili, allı pullu, asılsız, gösterişli ama değersiz

TINSEL : English Turkish

v. gelin teli ile süslemek, simlerle süslemek

TINSEL : English Turkish

n. gelin teli, sim, pul, cicili bicili şey

TINSEL TOWN : English Turkish

(Argo) cicilibicili kasaba, Hollywood (ABD), Hollywood'un ve onun sinema endüstrisinin yüzeysel olarak büyüleyici dünyası

TINSELTOWN : English Turkish

n. (Argo) Hollywood (ABD), Hollywood'un ve onun film endüstrisinin görünüşteki çekiciliği

TINSMITH : English Turkish

n. tenekeci, kalaycı

TINSMITH'S WORKSHOP : English Turkish

kalaycı dükkanı, kalaycı imalathanesi, bir metal işçisinin kalayı/tenekeyi şekle soktuğu ve işlediği yer

TINT : English Turkish

n. boya, hafif renk, ton, renk

TINT : English Turkish

v. hafifçe boyamak, renk vermek, açmak (renk)

TINTED GLASS : English Turkish

n. renkli cam

TINTED PAPER : English Turkish

enkli kâğıt

TINTER : English Turkish

n. renklendiren kimse, boyayan kimse