Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TONGUE : English Turkish

n. dil, lisan, uzantı, erkek parça

TONGUE AND GROOVE : English Turkish

n. erkek ve dişi geçme parçaları

TONGUE IN CHEEK : English Turkish

şaka yollu, yarım ağızla yapılan, alaylı

TONGUE LASHING : English Turkish

n. azar, fırça

TONGUE OF FLAME : English Turkish

alevin dili, alev, parıltı, parıldayan ateş

TONGUE OF LAND : English Turkish

karanın dili, okyanustaki kara şeridi, resif, sığlık, kumsal

TONGUE TIED : English Turkish

suskun, konuşmayan

TONGUE TWISTER : English Turkish

tekerleme, söylemesi zor sözcük

TONGUE-TIED : English Turkish

dili bağlı, ne diyeceğini bilmeyen, utangaç

TONGUED : English Turkish

suff. dilli

TONGUED : English Turkish

adj. dilli, zıvanalı, geçmeli

TONGUELESS : English Turkish

adj. dilsiz; sessiz, konuşamayan

TONGUING : English Turkish

n. nefesli bir enstrümanı çalarken tonu kesmek ve kısa ve güçlü bir etki yaratmak için dilin manipülasyonu

TONI : English Turkish

n. isim (Anthony'nin kısa şekli)

TONI MORRISON : English Turkish

n. (1931 doğumlu) Afro-Amerikan romancı, 1993 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, "Sevgili" romanının yazarı

TONIC : English Turkish

n. tonik, kuvvet ilacı, uyarıcı etki, esas nota, vurgulu ses

TONIC : English Turkish

adj. ton ile ilgili, tonik, kasları geren, canlandırıcı, kuvvetlendiren, vurgulu

TONIC CHORD : English Turkish

n. akord

TONIC WATER : English Turkish

tonik

TONICALLY : English Turkish

adv. vokal olarak, ses vasıtasıyla, akustik bir şekilde

TONICITY : English Turkish

n. ton, ton niteliği

TONIGHT : English Turkish

adv. bu gece, bu akşam

TONING : English Turkish

n. renklendirme, tonlama

TONISH : English Turkish

adj. havalı, şık, modaya uygun

TONK : English Turkish

n. (İngiliz Argosu) aptal; cinsel ilişki; aşırı derecede feminen/kadınsı erkek