Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TONUS : English Turkish

n. gerilim, stres, kas gerilimi, kas gerilmesi

TONY : English Turkish

adj. lüks

TONY BLAIR : English Turkish

n. (1953'te Anthony Charles Lynton Blair olarak doğan) 1997'den 2007'ye kadar İngiltere'nin Başbakanı olarak görev yapan İngiliz politikacı ve İşçi partisi lideri

TONY CURTIS : English Turkish

n. (1925 yılında Bernard Schwartz olarak doğan) Amerikalı tiyatro ve sinema oyuncusu, "Bazıları Sıcak Sever" ve "Spartaküs" filmlerinin yıldızı, Jamie Lee Curtis'in babası

TOO : English Turkish

adv. de, dahi, fazla, çok

TOO $HORT : English Turkish

n. çok çok kısa, Todd Anthony Shaw (1966 doğumlu), ABD'li rap sanatçısı

TOO BAD : English Turkish

çok çok kötü, çok fena, utanç verici; ayıplanacak, bahtsız, talihsiz

TOO BEAUTIFUL FOR WORDS : English Turkish

kelimeler için fazla güzel, kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzel, tanımlanamayacak kadar güzel

TOO EARLY : English Turkish

çok erken, gerekenden önce, arzu edilenden önce

TOO FAMILIAR : English Turkish

adj. laubali, küstah

TOO FOND OF COMFORT : English Turkish

adv. rahatına fazla düşkün

TOO GOOD TO BE TRUE : English Turkish

gerçek olamayacak kadar güzel, gerçek olmak için çok fazla güzel, inanılmaz, inanması zor

TOO LITTLE TOO LATE : English Turkish

çok az çok geç, tazmin yeterli değildi ve zamanlamada başarılı değildi

TOO MANY : English Turkish

çok fazla

TOO MANY COOKS SPOIL THE BROTH : English Turkish

çok sayıda ahçı et suyuna çorbanın tadını kaçırır, bir gemiyi iki kaptan batırır, çok sayıda insanın müdahil olması yemeği berbat eder, çok kişi tarafından üstüne alınan veya karışılan konu başarılı olmayacaktır

TOO MUCH : English Turkish

çok fazla, çok pahalı

TOO MUCH FOR HIM : English Turkish

onun için çok fazla, onun gücünün ötesinde

TOO PREVIOUS : English Turkish

adj. acele

TOO SHORT : English Turkish

n. çok kısa, minik, Todd Anthony Shaw (1966 doğumlu), ABD'li rap sanatçısı

TOO SHORT : English Turkish

adj. çok kısa, aşırı biçimde kısa

TOO STRONG : English Turkish

çok güçlü, çok sıkı/dar, fazla güçlü, aşırı derecede güçlü, güçlü bir tarzda

TOO TIGHT : English Turkish

çok sıkı/dar, çok güçlü, fazla güçlü, aşırı derecede güçlü

TOOK A BEATING : English Turkish

ir darbe alan, dayak yiyen, vurulan, isabet alan, tekme tokat girişilen

TOOK A BIG CHANCE : English Turkish

üyük bir risk alan

TOOK A BREAK : English Turkish

mola alan, aktivitelerde kısa bir araya giden