English Turkish
TOPOGRAPHER : English Turkish
n. topograf
TOPOGRAPHIC : English Turkish
adj. topografik
TOPOGRAPHIC MAP : English Turkish
topoğrafik harita, toprağın yüzeyini betimleyen kroki/plan
TOPOGRAPHICAL : English Turkish
adj. topoğrafi ile alakalı, topoğrafik, harita ve planlarda topoğrafik özellikleri gösterme bilimi ile alakalı; bir alanın yüzey özelliklerini gösterme/sunma
TOPOGRAPHICALLY : English Turkish
adv. topoğrafik olarak, topoğrafik açıdan, topoğrafya bakımından
TOPOGRAPHY : English Turkish
n. topografya, bölge anatomisi
TOPOL : English Turkish
n. bir soyadı; Chaim Topol (1935 yılında Tel-Aviv'de doğan), İsrailli tiyatro ve uluslararası sinema oyuncusu, kendisine Akademi Ödülü adaylığı kazandıran "Damdaki Kemancı" filmindeki başrolü ile tanınan (ayrıca 1966'da "Cast a Giant Shadow" ve 1981'de James Bond filmi "Sadece Senin Gözlerin İçin" de rol alan)
TOPOLOGIC : English Turkish
adj. topolojik, kantitatif olmayan geometriye ilişkin (Matematik)
TOPOLOGICAL : English Turkish
adj. topolojik, kantitatif olmayan geometri ile alakalı (Matematik)
TOPOLOGICALLY : English Turkish
adv. topolojik olarak, topolojik bir tarzda, topoloji bakımından (Matematik)
TOPOLOGY : English Turkish
n. topoloji, kantitatif olmayan geometri, gerdirme kıvırma veya bükülme yoluyla değişmeden kalan geometrik konfigürasyonlarla ilgilenen matematik dalı (Matematik)
TOPONYM : English Turkish
n. toponim, yer ismi; bir yerin isminden türetilen isim veya kelime
TOPONYMICS : English Turkish
n. toponimikler, yer isimleri çalışması
TOPONYMY : English Turkish
n. toponimi, coğrafi yer isimlerinin araştırması veya çalışması
TOPPER : English Turkish
n. tepe taşı, seçkin kimse, iyi adam, birinci sınıf şey, silindir şapka
TOPPING : English Turkish
n. malzeme, üstüne koyulan şey (yemeğin)
TOPPING : English Turkish
adj. birinci sınıf, mükemmel, süper
TOPPLE : English Turkish
v. devirmek, devrilmek, düşecek gibi olmak, sendelemek, tepetaklak düşmek
TOPPLE DOWN : English Turkish
devrilmek, tepetaklak düşmek
TOPPLE OVER : English Turkish
devrilmek, tepetaklak düşmek, düşürmek, devirmek, alaşağı etmek
TOPPLE THE GOVERNMENT : English Turkish
v. hükümeti devirmek, hükümeti yıkmak, devrim yapmak
TOPPLE THE REGIME FROM WITHIN : English Turkish
ejimi içerden yıkmak, devletin/hükümetin kendi içerisinden bir devrime sebep olmak
TOPS : English Turkish
adj. en iyi, birinci sınıf
TOPSAIL : English Turkish
n. gabya yelkeni
TOPSHOP : English Turkish
n. İngiltere ve İrlanda Cumhuriyeti çapında kurulu giyim magazaları zinciri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani