Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TOSS ABOUT IN ONE'S BED : English Turkish

yatağında dönüp durmak, yatakta sık sık pozisyon değiştirmek, yatakta çevirmek (bedeni)

TOSS OFF : English Turkish

yuvarlamak, bir dikişte içmek, mahmuzlamak, bir çırpıda yapmak, yapıvermek

TOSS ONE'S HEAD : English Turkish

v. başını arkaya atmak

TOSS UP : English Turkish

havaya atmak, yazı tura atmak, şansa bırakmak

TOSSED ABOUT IN HIS SLEEP : English Turkish

uykusunda dönüp duran, uykusunda rahatsız bir şekilde etrafında dönen, uyuyamayan, sürekli bir düşünceden dolayı uykuya dalamayan

TOSSER : English Turkish

n. dönüp duran kıpırdanan kimse veya şey, yuvarlanan kimse veya şey

TOSSING : English Turkish

n. savurma

TOSSUP : English Turkish

n. yazı tura atma, bir meseleye karar vermek için yazı tura atma, şansına

TOT : English Turkish

n. ufaklık, bızdık, yavrucak, küçük şey, bir yudum, toplam, eskiler, döküntü

TOT UP : English Turkish

toplamak, tutmak (toplam)

TOTAL : English Turkish

n. toplam, tutar, adet, mevcut, topu, hepsi

TOTAL : English Turkish

v. toplamak, toplamını bulmak, tutmak (toplam), etmek (toplam), parçalamak (araba)

TOTAL : English Turkish

adj. toplam, tüm, bütün, toptan, hepten

TOTAL ABSTAINER : English Turkish

içki içmeyen kimse

TOTAL CHARGES : English Turkish

toplam masraf, toplam ücret, tüm masrafların toplamı, herşey dahil masraflar

TOTAL CLOSURE : English Turkish

tamamen kapatma, tamamen kesme, tamamen blokaj

TOTAL COST OF OWNERSHIP : English Turkish

sahip olmanın toplam maliyeti, TCO, bir şeye sahip olmak ve bunu devam ettirebilmek için gereken toplam para miktarı (Toplam mülkiyet maliyeti)

TOTAL CURRENT ASSETS : English Turkish

(Muhasebe) toplam meevcut varlıklar, tüm cari nakit ve nakite eşdeğer varlıkların toplamı (ulaşılabilir hesaplar, tahviller, senetler, vb.)

TOTAL DEBT TO TANGIBLE NET WORTH RATIO : English Turkish

toplam borcun gerçek net değere oranı, işletmenin bugünkü değerine karşı bir işletme tarafından ödenen kredilerin finansal indeksi (Ekonomi)

TOTAL DEFEAT : English Turkish

topyekün mağlubiyet, bozgun, kesin çöküş, hepten başarısızlık

TOTAL DEVASTATION : English Turkish

toptan tahribat, topyekün yıkım, tam/tamamen yıkım, tamamen harabe

TOTAL DEVOTION : English Turkish

mutlak sadakat, disiplin, körü körüne bağlılıktan kaynaklanan sadakat

TOTAL DISABILITY : English Turkish

toptan ehliyetsizlik, toplam dezavantaj, açık bayağılık, yüzde yüz acizlik

TOTAL DRAG : English Turkish

toplam direnç, bir kütlenin hareket istikametine karşı çalışan toplam kuvvetler

TOTAL ECLIPSE : English Turkish

tam tutulma, tamamen kaplanmış, tamamen örtülü