English Turkish
TOP POLITICAL ECHELON : English Turkish
en üst siyasi kademe, siyasilerin en üst seviyesi
TOP PRIORITY : English Turkish
en yüksek öncelik, en önemli konu, ana mesele
TOP PSYCHIATRIST : English Turkish
en kıdemli psikiyatrist, baş psikiyatrist
TOP RUNG : English Turkish
en üst basamak (bir merdivende)
TOP SECRET : English Turkish
çok gizli
TOP SERGEANT : English Turkish
en kıdemli başçavuş
TOP SPEED : English Turkish
en yüksek hız, maksimum hız, mümkün olan en yüksek hız
TOP SPIN : English Turkish
ir topa verilen en yüksek devinim (Tenis)
TOP TEN : English Turkish
en iyi on, en yukardaki on, en yüksek on, en iyi onlu grup
TOP UP : English Turkish
doldurmak, tazelemek
TOP-LEVEL TALKS : English Turkish
en yüksek seviyede konuşmalar, kıdemli üyeler arasındaki tartışmalar
TOP-LINE FASHION : English Turkish
son moda, en popüler kıyafetler
TOP-NOTCH : English Turkish
harika, mükemmel, muhteşem
TOPAZ : English Turkish
n. topaz, sarı yakut
TOPAZ : English Turkish
n. topaz, çeşitli değerli sarı taşlardan her biri
TOPCOAT : English Turkish
n. pardesü, palto
TOPE : English Turkish
n. camgöz balığı
TOPE : English Turkish
v. çok içmek, ayyaş gibi içmek, alkolik olmak
TOPECTOMY : English Turkish
n. topektomi, acıyı gidermek için beyin korteksinde yapılan cerrahi kesik
TOPEE : English Turkish
n. güneş başlığı, kolonyalı şapka
TOPEKA : English Turkish
n. Kansas'ın (ABD) başkenti
TOPER : English Turkish
n. içkici, ayyaş, alkolik
TOPFLIGHT : English Turkish
adj. seçkin, birinci sınıf, en iyi
TOPFLIGHTER : English Turkish
n. en iyisi, üstât
TOPGALLANT : English Turkish
n. babafingo
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani