Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TOOTH PICKS : English Turkish

diş kürdanı, dişlerden yemek artıklarını temizlemek için küçük sivri çubuklar

TOOTH POWDER : English Turkish

n. diş pudrası, diş tozu, toz şeklinde diş temizleyici

TOOTH SOCKET : English Turkish

diş çukuru, çenede dişi tutan girinti

TOOTH TRANSPLANT : English Turkish

diş transplantasyonu, diş nakli, çürümüş bir dişin alındığı bir yere sağlıklı bir dişin nakli

TOOTHACHE : English Turkish

n. diş ağrısı

TOOTHBRUSH : English Turkish

n. diş fırçası

TOOTHCOMB : English Turkish

n. sık dişli tarak

TOOTHED : English Turkish

adj. dişli, tırtıllı

TOOTHILY : English Turkish

adv. dişlerini göstererek; iştahı uyandırıcı bir şekilde, iştah açıcı bir şekilde

TOOTHLESS : English Turkish

adj. dişsiz

TOOTHLESS LAW : English Turkish

dişsiz yasa, resmi geçerliliği olmayan yasa, bir kimsenin uymak zorunda olmadığı yasa

TOOTHLIKE : English Turkish

adj. diş gibi, dişe benzer

TOOTHPASTE : English Turkish

n. diş macunu

TOOTHPASTE TUBE : English Turkish

diş macunu tüpü, diş macununun konduğu ve sıkılarak kullanıldığı tüp

TOOTHPICK : English Turkish

n. kürdan, ince uzun sandal, av bıçağı

TOOTHPOWDER : English Turkish

n. diş tozu, toz şeklindeki diş temizleyici

TOOTHSOME : English Turkish

adj. lezzetli, tatlı, çekici

TOOTHSOMENESS : English Turkish

n. iştah açıcı özellik; çekicilik

TOOTHY : English Turkish

adj. dişlek, kazma dişli

TOOTLE : English Turkish

v. yumuşak bir tonda çalmak (flüt vb.), yavaş sürmek (araba), keyifle dolaşmak

TOOTS : English Turkish

n. (Gayrı resmi) tatlım, şekerim, balım, "güzelim" (sevgiyle veya aşağılayıcı bir şekilde kullanılabilen)

TOOTSIE : English Turkish

n. Tutsii, başrollerinde Dustin Hoffman'ın oynadığı 1982 yapımı film (Sidney Pollack tarafından yönetilen)

TOOTSIE : English Turkish

n. (Argo) ayak, ayak parmağı; genç kadın; (Amerikan Argosu) tatlım, şekerim, balım, "güzelim" (sevgiyle veya aşağılayıcı bir şekilde kullanılabilen); fahişe, orospu (Argo)

TOOTSY : English Turkish

n. ayak [çoc.]

TOP : English Turkish

n. üst, tepe, uç, doruk, tepe nokta, zirve, baş, üst parça, kapak, topaç