English Turkish
TOOK THE LEAD : English Turkish
liderliği alan, rehberlik eden, yönlendiren, doğrultan
TOOK THE OPPORTUNITY : English Turkish
fırsat bulan, anın avantajını yakalayan, şans yakalayan
TOOK THE RESPONSIBILITY : English Turkish
sorumluluğu alan, tüm mesuliyeti kabul eden
TOOK THE WHEEL : English Turkish
direksiyonu kavrayan, dümene geçen, kontrolü alan
TOOK THE WIND OUT OF HIS SAILS : English Turkish
üzgarı yelkenlerinden dışarı alan, coşkunluğunu dindiren
TOOK THE WORDS OUT OF HIS MOUTH : English Turkish
lafı ağzından alan, kelimeleri ondan önce söyleyen
TOOK TIME : English Turkish
zaman alan, zaman süresini uzatan, doğru şekilde hareket etmeyen
TOOK TIME BY THE FORELOCK : English Turkish
zaman avantajı olan, zamanın avantajına sahip olan, her dakika sahip olduklarından kurtulan
TOOK TIMEOUT : English Turkish
mola alan, kısa bir ara veren
TOOK TO HEART : English Turkish
kişisel olarak alan, onunla ilgili heyecanlanan
TOOK UP THE GAUNTLET : English Turkish
iş eldivenlerini alan, ona verilen kontrolü alan, bir sonraki hareketi yapması gerektiğinin farkına varan
TOOK UPON HIMSELF : English Turkish
kendi üzerine alan, sorumluluğu kabul eden
TOOL : English Turkish
n. alet, araç, parça, keski
TOOL : English Turkish
v. aletle işlemek, araba kullanmak
TOOL ALONG : English Turkish
sürmek (araba)
TOOL BAG : English Turkish
n. alet çantası
TOOL BOX : English Turkish
n. alet kutusu, alet çantası, iş malzemeleri için özel kutu; bilgisayar dosya yönetimi için kullanılan faydalı programlar grubu
TOOL COMMAND LANGUAGE : English Turkish
alet komut dili, prototip uygulamalar ve CGI harfleri geliştirmek için kullanılan açıklamalı programlama dili, TCL (Bilgisayar)
TOOL ENGINEERING : English Turkish
n. alet tasarımcılığı
TOOL IN THE HANDS OF : English Turkish
-ın ellerindeki alet,
ın hizmetindeki enstrüman, bir başkasının amaçlarını gerçekleştirmek için farkında olmaksızın kullanılan insan
TOOL KIT : English Turkish
alet seti, bir kimsenin aletlerini sakladığı veya koyduğu yer
TOOL OPERATOR : English Turkish
alet operatörü, aletleri kullanan kimse, aletlerle çalışan kimse, teknisyen
TOOL TIP : English Turkish
n. alet ucu, bir robotik makinanın üzerinde çalışılan obje ile temas eden parçası
TOOL UP : English Turkish
aletle işlemek, alet kullanmak
TOOLBAG : English Turkish
n. alet çantası, aletleri koymak için kullanılan çanta
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani