English Turkish
TRANSCEIVER : English Turkish
n. telsiz
TRANSCEND : English Turkish
v. aşmak, üstün olmak
TRANSCENDENCE : English Turkish
n. üstünlük, deneyüstülük
TRANSCENDENCY : English Turkish
n. süblimleşme, süblimleştirme, heybetli olma durumu
TRANSCENDENT : English Turkish
adj. üstün, deneyüstü, insan aklını aşan
TRANSCENDENTAL : English Turkish
adj. deneyüstü, metafizik, transandantal, soyut, aşkın (fonksiyon)
TRANSCENDENTAL MEDITATION : English Turkish
transandantal meditasyon
TRANSCENDENTALISM : English Turkish
n. mantıklı düşünmenin anlamanın anahtarı olduğunu savunan felsefe (Kant'la alakalı); önsezi ve tinselliğin üzerinde duran felsefe (Ralph Waldo Emerson ile bağlantılı); soyut karakter veya özellik
TRANSCENDENTALIST : English Turkish
n. transandantalizm savunucusum, transandantal felsefeyi destekleyen kimse
TRANSCENDENTALLY : English Turkish
adv. transandantal bir tarzda; doğa üstü bir şekilde, teorik olarak
TRANSCENDENTLY : English Turkish
adj. süblümleşen, süblümleşen bir tarzda
TRANSCONDUCTANCE : English Turkish
n. rating equal to the change in plate current divided by the grid voltage causing it when all voltages are kept constant (Electricity)
TRANSCONTINENTAL : English Turkish
adj. bir kıtayı geçen; bir kıtanın diğer tarafında
TRANSCONTINENTAL RAILWAY : English Turkish
kıtalararası demiryolu, ABD'nin doğu ve batı bölümünü birbirine bağlayan demiryolu (10 Mayıs 1869'da tamamlanan)
TRANSCRIBE : English Turkish
v. kopya etmek, kopyasını yazmak, uyarlamak, fonetik işaretlerle yazmak, kaydetmek (program), değişik kayıt sistemine aktarmak
TRANSCRIBER : English Turkish
n. uyarlamacı, bir dildeki kelimelerin yerine bir diğer dildeki eş anlamlılarını kullanarak yazı yazan kimse
TRANSCRIPT : English Turkish
n. kopya, suret
TRANSCRIPTION : English Turkish
n. kopya, transkripsiyon, uyarlama, kayıt, kaydetme
TRANSCRIPTIONAL : English Turkish
adj. uyarlama ile alakalı; uyarlama eylemine ilişkin; DNA'nın tamamlayıcı bir RNA dizinine uyarlanması süreci ile alakalı (Genetik)
TRANSDUCE : English Turkish
v. enerjiyi bir şekilden bir diğer şekle dönüştürmek; bir virüs vasıtasıyla iki hücre arasında genetik materyalin transferine sebep olmak
TRANSDUCER : English Turkish
n. güç çevirici, enerji aktarımı yapan sistem
TRANSDUCTION : English Turkish
n. enerji dönüştürme eylemi; bir virüs vasıtasıyla iki hücre arasında genetik materyalin transferi; enerjinin bir şekilden diğer bir şekle dönüştürülmesi
TRANSECT : English Turkish
v. kestirmeden gitmek veya enlemesine bölmek
TRANSECTION : English Turkish
n. enlemesine kesme veya bölme
TRANSEPT : English Turkish
n. haç şeklindeki kilisenin yan kolları
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani