Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TURBINATED : English Turkish

adj. geniz çukuru, burundaki spiral kemikler (Anatomi); spiral şeklinde olan; ters çevrilmiş koni şeklinde olan; burun deliği odalarındaki bazı helezonik kıvrımlı kemiklerle alakalı

TURBINE : English Turkish

n. türbin

TURBINE POWERED : English Turkish

adj. türbinle çalışan

TURBO : English Turkish

pref. turbo

TURBO PASCAL : English Turkish

Turbo Paskal, Borland şirketi tarafından geliştirilen PASCAL programlama dili derleyicisi

TURBOCHARGE : English Turkish

v. turbo şarj, egzozun bir türbin vasıtasıyla yönünü değiştirerek gücü artırmak, bir türbin vasıtasıyla aşırı yüklemek veya güçlendirmek

TURBODIESEL : English Turkish

n. turbo dizel, turbo şarjlı dizel motor

TURBOFAN : English Turkish

n. havayı içeri almak için döner türbin pervanesi içeren jet motoru tipi; turbofan motorlu uçak veya hava taşıtı (Havacılık)

TURBOJET : English Turkish

n. turbo jet

TURBOPROP : English Turkish

n. jetin itme gücüne ilaveten havayı içeri almak için döner türbin pervanesi içeren jet motoru tipi; bir veya daha fazla turboprop (turbo destek) tarafından güç verilen uçak (Havacılık)

TURBOPROP ENGINE : English Turkish

turbo destek motor, turboprop motor, hareket yaratmak için pervaneleri döndüren motor

TURBORAM JET : English Turkish

n. tepkili turbo jet

TURBOT : English Turkish

n. kalkan

TURBULENCE : English Turkish

n. türbülans, hava boşluğu, gürültü, kargaşa, karışıklık

TURBULENCY : English Turkish

n. türbülans; bir sıvı içerisindeki değişken ve düzensiz akış, karışıklık, kargaşa

TURBULENT : English Turkish

adj. gürültücü, kavgacı, çalkantılı, fırtınalı, türbülanslı

TURBULENT SEA : English Turkish

çalkantılı deniz, kızgın deniz, kabarmış deniz, büyük dalgalı deniz

TURBULENTLY : English Turkish

adv. türbülanslı bir şekilde; büyük bir girdap gibi, kargaşalı bir şekilde, karışık bir şekilde; karışık veya çalkantılı bir tarzda; şiddetle, vahşice

TURCO : English Turkish

pref. türk

TURCOLOGIST : English Turkish

n. türkolog

TURCOLOGY : English Turkish

n. türkoloji

TURCOMAN : English Turkish

n. türkmen

TURCOPHIL : English Turkish

adj. türk dostu

TURCOPHILE : English Turkish

adj. türk dostu

TURCOPHOBE : English Turkish

adj. türk düşmanı