Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

adj. Türkçe, Asya'nın batısında ve Avrupa'nın doğusunda konuşulan Altay dillerinin Türkçe ailesine ait (Türkçe, Azerice, Türkmence, Özbekçe, vb. kapsayan); Türkçe konuşan halklara ait

TURKIC LANGUAGES : English Turkish

n. Türk dilleri, Asya'nın batısında ve Avrupa'nın doğusunda konuşulan 30'dan fazla Altay dilinden oluşan diller ailesi (Türkçe, Azerice, Türkmence, Özbekçe, vb. kapsayan)

TURKIC-SPEAKING : English Turkish

adj. Türkçe konuşan, Türkçe konuşabilme, Türk dilinde iletişim kurabilme

TURKISH : English Turkish

n. Türkçe

TURKISH : English Turkish

adj. Türk

TURKISH BATH : English Turkish

hamam

TURKISH CITIZEN : English Turkish

n. Türk vatandaşı, Türkiye vatandaşı (Orta Doğu'da bir ülke)

TURKISH COFFEE : English Turkish

Türk kahvesi, genellikle Orta Doğu ülkelerinde ikram edilen koyu ve kıvamlı bir kahve türü

TURKISH DELIGHT : English Turkish

lokum

TURKISH MOVIE : English Turkish

Türk sineması, karmaşık ve melodram tarzında konusu olan düşük bütçeli film

TURKISH RAVIOLI : English Turkish

n. Türk mantısı, baharatlı kurutulmuş kıyma ile doldurulan ve sarımsaklı yoğurt sosu ile servis edilen geleneksel Türk makarna tabağı (Türkçe'de mantı olarak söylenen)

TURKISH RAVIOLI : English Turkish

n. mantı

TURKISH SALAD : English Turkish

Türk salatası, baharatlı domates sosu içerisinde doğranmış sebzeler karışımı

TURKISTAN : English Turkish

n. Türkistan, Asya'nın ortasında Türk asıllı halkların yaşadığı dağlık bölge

TURKMEN : English Turkish

n. Türkmen, Türkmenistan'da ve Hazar Denizi'ni çevreleyen diğer bölgelerde konuşulan Türk dili, Türkmen halkının dili

TURKMENIA : English Turkish

n. Türkmenistan, Asya'da Hazar Denizi kıyısında bir ülke (Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi)