Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UK : English Turkish

n. Kentucky Üniversitesi, Lexington'da (Kentucky, ABD) konuşlu büyük bir devlet üniversitesi

UK : English Turkish

n. Birleşik Krallık, İngiltere, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda'da oluşan kuzeybatı Avrupa'da bir ülke

UK BOARD OF TRADE : English Turkish

Birleşik Krallık ticaret idaresi, ticaret ve sanayiyi teşvik eden ve denetleyen ulusal bakanlık (İngiltere)

UKASE : English Turkish

n. rus hükümeti fermanı, emir

UKE : English Turkish

n. gitara benzeyen Hawaii müzik enstrümanı ukelelenin kısaltması

UKELELE : English Turkish

n. gitara benzeyen Hawaii müzik enstrümanı (ukulele)

UKIYO-E : English Turkish

n. (Japonca)"değişen dünyanın resimleri" veya "yüzen dünyanın resimleri", Edo dönemi esnasındaki rutin hayatı tasvir edecek şekilde
19'uncu yüzyıllar esnasında geliştirilmiş Japon resmi

UKRAIN : English Turkish

n. ukrayna

UKRAINA : English Turkish

n. Ukrayna, Karadeniz kıyısında doğu Avrupa sınırında konuşlu ülke, Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi (Sovyetler Birliği'nin eski bir parçası)

UKRAINE : English Turkish

n. Ukrayna, Karadeniz kıyısında doğu Avrupa sınırında konuşlu ülke, Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi (Sovyetler Birliği'nin eski bir parçası)

UKRAINIAN : English Turkish

n. ukraynalı, ukraynaca

UKRAINIAN : English Turkish

adj. Ukrayna, Ukraynalı

UKRAINIAN CITIZEN : English Turkish

n. Ukrayna yurttaşı

UKRANIAN : English Turkish

n. Ukrayna yerlisi veya sakini

UKRANIAN : English Turkish

n. Ukraynaca, Ukrayna'da konuşulan Slav dili

UKRANIAN : English Turkish

adj. Ukrayna hakkında veya onunla ilgili

UKULELE : English Turkish

n. havai kitarası

ULAANBAATAR : English Turkish

n. Ulan Batur, Moğolistan'ın başkenti

ULAMA : English Turkish

n. ulema, din alimleri, mollalar kurulu, öğretmenler veya İslam'ın kutsal yasalarını öğrenmiş erkekler kurulu

ULAN : English Turkish

n. Uhlan, mızraklı hafif atlı birlik (ilk kez Polonya ordusunda görülmüştür); ağır mekanize birlik üyesi (ilk kez Almanya ve batı Avrupa'da görülmüştür)

ULAN BATOR : English Turkish

Ulan Batur, Ulaanbaatar, Moğolistan'ın başkenti

ULCER : English Turkish

n. ülser, yara, ahlâk bozukluğu

ULCERATE : English Turkish

v. ülser etmek, ülsere dönüştürmek, ülser olmak, ülserleşmek

ULCERATED : English Turkish

adj. ülserli

ULCERATION : English Turkish

n. ülser olma, ülserleşme