Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ULCERATIVE : English Turkish

adj. ülserle alakalı olan; açık yara veya çürük durumuna sebep olan

ULCERATIVE COLITIS : English Turkish

(Tıp) ülser koliti, ülserlerle ve kalınbağırsağın ve rektumun ağır tahrişi ile karakterize bilinmeyen kaynaklı tekrarlayan durum (kanlı dışkıya, hemoroite, ve karın ağrısına yol açan)

ULCEROUS : English Turkish

adj. ülserli, ahlâkı bozulmuş

ULIGINOSE : English Turkish

adj. çamurlu, çamurlu yerde büyüyen

ULLAGE : English Turkish

n. boş kalan kısım (fıçı, çuval vb.), fire

ULMACEOUS : English Turkish

adj. karaağaçgillere ait

ULNA : English Turkish

n. dirsek kemiği

ULNAR : English Turkish

adj. dirsek kemiğine ait

ULNAR NERVE : English Turkish

n. (Anatomi) dirsek bölgesindeki sinir tepkilerini ileten kolun ana siniri

ULNARE : English Turkish

n. (Anatomi) el bileği kemiği veya kıkırdağı

ULNORADIAL : English Turkish

adj. dirsek kemiği ve önkol kemiği ile alakalı, önkoldaki iki büyük kemikle alakalı (Anatomi)

ULOTRICHOUS : English Turkish

adj. kıvırcık veya bukleli saçları olan insan grubundan olan

ULSTER : English Turkish

n. uzun ve bol kemerli palto

ULSTER : English Turkish

n. uzun palto/ceket türü

ULSTER DIVISION : English Turkish

Ulster tümeni, Birinci Dünya Savaşında İngiliz Devletler Topluluğu'nda İrlanda birlikleri yedekleri

ULSTERMAN : English Turkish

n. Ulster sakini, Ulster bölgesi yerlisi (Kuzey İrlanda'da)

ULSTERWOMAN : English Turkish

n. Ulster'de doğan kadın; Ulster'de büyüyen kadın (Kuzey İrlanda'da bir bölge)

ULTERIOR : English Turkish

adj. ötedeki, sonraki, uzaktaki, gizli

ULTERIOR MOTIVE : English Turkish

gizli dürtü, bir şey yapmak için gizli dürtü, gizlenmiş motivasyon, açık/aşikar olmayan dürtü istek veya motivasyon

ULTERIORLY : English Turkish

adv. gizli bir tarzda, saklanmış veya gizlenmiş bir tarzda

ULTIMA : English Turkish

n. son hece

ULTIMA RATIO : English Turkish

son rasyo, son hece, son çare; son sebep, son görüş, son tartışma, son görüşme

ULTIMATE : English Turkish

adj. son, en son, en uzak, esas, nihai, en yüksek

ULTIMATE AUTHORITY : English Turkish

en yüksek otorite, son kararı veren kimse vey şey, en yüksek otorite

ULTIMATE BAND LIST : English Turkish

en son müzik listesi, müzik grupları ve müzik hakkında bilgi sağlayan geniş bir internet sitesi (konserler, albümler vb), UBL