Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ULTRALIGHT : English Turkish

n. çok çok hafif, ultra hafif, hafif şey; küçük tek kişilik uçak

ULTRALIGHT : English Turkish

adj. çok küçük bir ağırlıkta olan, aşırı derecede hafif

ULTRAMAFIC : English Turkish

adj. yüksek demir magnezyum içeriği olan; silis yönünden aşırı derecede bazal ve düşük ve demir ve magnezyum mineralleri bakımından aşırı derecede zengin olan

ULTRAMARINE : English Turkish

n. lacivert

ULTRAMARINE : English Turkish

adj. denizaşırı, lâcivert

ULTRAMARINE BLUE : English Turkish

n. lacivert

ULTRAMICROSCOPE : English Turkish

n. ultra mikroskop, aşırı derecede küçük partiküllerin durumunu anlamak için kullanılan mikroskop

ULTRAMICROSCOPIC : English Turkish

adj. ultra mikroskobik, o kadar küçükki ancak ultramikroskopla görülebilir; sıradan bir mikroskoptan çok daha güçlü bir mikroskopla alakalı

ULTRAMICROSCOPICALLY : English Turkish

adv. ultramikroskopla alakalı bir tarzda, minik partikülleri görmek için kullanılan özel bir mikroskop vasıtasıyla

ULTRAMICROSCOPY : English Turkish

n. minik zerre ve partikülleri ultramikroskop vasıtasıyla gözlemleme

ULTRAMINIATURE : English Turkish

adj. çok çok küçük; 16 mm film kullanan kamera; minyatürden daha küçük

ULTRAMODERN : English Turkish

adj. ultramodern

ULTRAMONTANE : English Turkish

adj. dağların ötesinde, dağların ötesi (özellikle Alpler'in); gücün Papa'nın ellerinde toplanmasına inanan kimse (Roma Katolik Kilisesi)

ULTRARADICAL : English Turkish

adj. aşırı derecede radikal

ULTRARELATIVISTIC : English Turkish

adj. neredeyse ışık hızına yakın bir hızla

ULTRASONIC : English Turkish

adj. ultrasonik, sesötesi, sesten hızlı

ULTRASONIC TESTING : English Turkish

yüksek frekanslı ses dalgası kullanarak yüzeyin taranması

ULTRASONICALLY : English Turkish

adv. ultrasonik bir şekilde, ses ötesi bir tarzda, insan kulağının duyabileceğinin üzerinde ses frekansında vibrasyonlar üretecek şekilde

ULTRASONICS : English Turkish

n. ultrasonik bilimi

ULTRASOUND : English Turkish

n. 20000 megahertzden (insanın duyabileceği frekansın üzerinde) daha yüksek frekanstaki ses dalgaları; medikal görüntüleme ve tedavi için ultrasonik ses dalgaları kullanımı

ULTRASTRUCTURAL : English Turkish

adj. temel protoplazmik yapı ile alakalı (Biyoloji)

ULTRASTRUCTURALLY : English Turkish

adv. temel protoplazmik yapı tarzında, temel protoplazmik yapıya ilişkin bir şekilde (Biyoloji)

ULTRASTRUCTURE : English Turkish

n. protoplazmanın temel fiziksel ve kimyasal yapısı

ULTRASUEDE : English Turkish

n. Bir tip kumaşa ilişkin üreticinin adı (süete benzeyen)

ULTRAVIOLET : English Turkish

adj. ültraviyole, morötesi