Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNCONSTITUTIONALLY : English Turkish

adv. yapıya göre olmayan bir tarzda, anayasaya göre olmayan bir tarzda

UNCONSTRAINED : English Turkish

adj. serbest, teklifsiz, rahat

UNCONSTRAINT : English Turkish

n. serbestlik, sıkılmazlık

UNCONSTRICTED : English Turkish

adj. kısıtlı olmayan, dar olmayan, kıt olmayan, sınırsız, sınırlı olmayan

UNCONSTRUCTIVE : English Turkish

adj. yapıcı olmayan, gelişimi desteklemeyen

UNCONSUMED : English Turkish

adj. tüketilmemiş, bitirilmemiş; yenmemiş; kullanılmamış

UNCONSUMMATED : English Turkish

adj. tamamlanmamış, yerine getirilmemiş, tatmin edilmemiş, bitmemiş

UNCONTAMINABLE : English Turkish

adj. kirletilemez, bozulamaz

UNCONTAMINATED : English Turkish

adj. kirletilmemiş, saf

UNCONTESTABLE : English Turkish

adj. karşı konulamaz, rekabet edilemez, temyiz edilemez, inkar edilemez, tartışılmaz, su götürmez, itiraz kabul etmez

UNCONTESTED : English Turkish

adj. kabul edilmiş, tek adaylı, tek partili

UNCONTRADICTED : English Turkish

adj. yalanlanamaz, aksi iddaa edilemez, çürütülemez, reddedilemez

UNCONTROLLABILITY : English Turkish

n. kontrol edilemez, alıkonulamaz, kontrol etmesi imkansız olma durumu

UNCONTROLLABLE : English Turkish

adj. kontrol edilemez, dizginlenemez, önlenemez, ele avuca sığmaz

UNCONTROLLABLE BLEEDING : English Turkish

kontrol edilemez kanama, durdurulamayan kan akışı

UNCONTROLLABLE URGE : English Turkish

kontrol edilemez dürtü, yenilemez dürtü, çok güçlü arzu

UNCONTROLLABLY : English Turkish

adv. kontrol edilemez bir tarzda, yönetilemez şekilde, idare edilemez şekilde, üstesinden gelinemez tarzda, çılgınca, delicesine

UNCONTROLLED : English Turkish

adj. kontrolsüz, kontrol edilemeyen, baskısız

UNCONTROLLED FIRE : English Turkish

kontrolsüz yangın, kontrol altına alınamayan yangın, her taraftan yanan yangın, her yönden yanan yangın

UNCONTROLLED PRICE : English Turkish

kontrol edilemeyen fiyat, düzenlenmemiş fiyat

UNCONVENTIONAL : English Turkish

adj. alışılmadık, rahat, teklifsiz, laubali, kalender

UNCONVENTIONAL WEAPONS : English Turkish

konvansiyonel olmayan silahlar, kitle imha silahı, genişçaplı yıkıma sebep olan silah

UNCONVENTIONALITY : English Turkish

n. teklifsizlik, kalenderlik, resmi olmama

UNCONVENTIONALLY : English Turkish

adv. alışılmadık tarzda, sıradan olmayan bir tarzda, sıradışı bir yolla

UNCONVERSANT : English Turkish

adj. tanınmamış, bilinmeyen, belirli olmayan, marifetli olmayan