English Turkish
UNCTUOUSNESS : English Turkish
n. yapmacık olma özelliği, yağlı olma özelliği; düzgünlük, parlaklık, pürüzsüzlük, kayganlık
UNCULTIVATED : English Turkish
adj. işlenmemiş, ekilmemiş, eğitilmemiş, kültürsüz
UNCULTIVATED TALENT : English Turkish
işlenmemiş yetenek, eğitilmemiş veya geliştirilmemiş yetenek
UNCULTURED : English Turkish
adj. kültürsüz, terbiyesiz, yobaz
UNCURBED : English Turkish
adj. kontrol edilemeyen, dizginlenemez
UNCURED : English Turkish
adj. tedavi edilmemiş, iyileşmemiş
UNCURL : English Turkish
v. açmak (kangal), açılmak (kangal)
UNCURTAILED : English Turkish
adj. kısaltılmamış, kesilmemiş
UNCURTAINED : English Turkish
adj. perdesiz
UNCUSTOMARILY : English Turkish
adv. geleneksel olmayan bir tarzda, alışılmış olmayan bir tarzda, konvansiyonel olmayan bir şekilde
UNCUSTOMARY : English Turkish
adj. geleneksel olmayan, yenilikçi, tuhaf, garip, alışılmadık, sıradışı
UNCUT : English Turkish
adj. kesilmemiş, kısaltılmamış, ham (elmas), yontulmamış, biçilmemiş, işlenmemiş, budanmamış, kısıtlanmamış
UNCUT DIAMOND : English Turkish
n. işlenmemiş elmas
UNDAMAGED : English Turkish
adj. zarar görmemiş, hasar görmemiş
UNDAMPED : English Turkish
adj. ıslatılmamış, darılmamış, gücenmemiş, sönümsüz, sindirilmemiş [müz.]
UNDATABLE : English Turkish
adj. tarih verilemez, tarih kararlaştırılamaz; zamanına karar verilemez, zamanı belirlenemez
UNDATE : English Turkish
adj. dalga şeklinde, dalgalı
UNDATED : English Turkish
adj. tarihsiz, vadesiz, dalga şeklinde, dalgalı
UNDAUNTED : English Turkish
adj. korkusuz, gözüpek, yılmaz, cesur
UNDAUNTEDLY : English Turkish
adv. korkusuz bir şekilde, gözüpek bir şekilde, ısrarcı veya yılmaz bir şekilde
UNDECEIVE : English Turkish
v. gözünü açmak, uyandırmak, aklını başına getirmek
UNDECEIVED : English Turkish
adj. aldanmamış, gözü açılmış, aklı başına gelmiş
UNDECIDED : English Turkish
adj. askıda, karara bağlanmamış, kararsız, istikrarsız, kararlaştırılmamış
UNDECIDED OPINION : English Turkish
kararlaştırılmamış fikir
UNDECIDEDLY : English Turkish
adv. tereddürle, kararsız bir şekilde, henüz karar vermemiş tarzda
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani