English Turkish
UNDECIDEDNESS : English Turkish
n. karar verilmemiş olma durumu; kesin olmama durumu; bir kimsenin enüz kararını vermemiş olması durumu
UNDECIPHERABLE : English Turkish
adj. deşifre eilemez, şifresi çözülemez, anlaşılamaz
UNDECIPHERABLY : English Turkish
adv. deşifre edilemez bir şekilde; açık olmayan bir şekilde
UNDECIPHERED : English Turkish
adj. deşifre edilmemiş, şifresi çözülmemiş
UNDECKED : English Turkish
adj. güvertesiz, süssüz
UNDECLARED : English Turkish
adj. açıklanmamış, bildirilmemiş
UNDECLINABLE : English Turkish
adj. çekimsiz, çekilemez, reddedilemez
UNDECORATED : English Turkish
adj. süslenmemiş, donatılmamış, süssüz
UNDEFEATABLE : English Turkish
adj. yenilemez, yenilmez, mağlup edilemez
UNDEFEATABLY : English Turkish
adv. mağlup edilemez bir tarzda, yenilmez bir şekilde
UNDEFEATED : English Turkish
adj. yenilmez, yenilmemiş, mağlup edilmemiş, fethedilmemiş
UNDEFENDABLE : English Turkish
adj. savunulamaz, korunamaz, savunmasız
UNDEFENDED : English Turkish
adj. korumasız, savunmasız, savunulmamış, itiraz edilmeyen
UNDEFENSIBLE : English Turkish
adj. savunulamaz, korunamaz, savunmasız
UNDEFIABLE : English Turkish
adj. meydan okunamaz, karşı gelinemez
UNDEFIABLY : English Turkish
adv. meydan okunamaz bir tarzda; karşı konulamaz bir şekilde
UNDEFILED : English Turkish
adj. kirletilmemiş, bozulmamış, not made impure, değeri düşürülmemiş, alçalmamış, kirlenmemiş
UNDEFINABLE : English Turkish
adj. tarif edilemez, tanımlanamaz, tarifsiz, tanımsız
UNDEFINED : English Turkish
adj. tanımlanmamış, belirsiz, müphem
UNDEFINED BOUNDARY : English Turkish
tanımlanmamış sınır, muğlak sınır, belirsiz sınır, belirlenmemiş sınır, somut bir şekilde işaretlenmemiş sınır
UNDEGRADED : English Turkish
adj. rütbesi indirgenmemiş, düşürülmemiş; statüsü veya rütbesi indirilmemiş; alçalmamış, değeri düşürülmemiş
UNDELETE : English Turkish
v. silmemek, çıkarmamak, kazımamak, bir silmeyi iptal etmek; bir silintiyi veya kazıntıyı iptal etmek, silmeme prosedürü kullanarak silinmiş bir dosyayı kullanılabilir duruma geri getirmek (Bilgisayar)
UNDELETING : English Turkish
n. bir silmeyi iptal etme; silinmemiş şeklin restorasyonu (Bilgisayar)
UNDELETING A FILE : English Turkish
silindikten sonra bir dosyayı geri getirme
UNDELIBERATE : English Turkish
adj. planlanmamış, kasıtlı olmayan, tasarlanmamış, bile bile olmayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani