Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNDER HIS VINE AND UNDER HIS FIG TREE : English Turkish

onun asması ve onun incir ağacı altında, onun ağacı altında, güvenli bir şekilde oturan, sakin olan, rahat olan, huzurlu olan

UNDER LOCK AND KEY : English Turkish

kilit altında, güvenli bir yerde, hapiste

UNDER NO CIRCUMSTANCES : English Turkish

hiçbir suretle, hiçbir şekilde

UNDER NO CONSIDERATION : English Turkish

hiçbir şekilde, kesinlikle değil, asla

UNDER OATH : English Turkish

yeminli

UNDER OBSERVATION : English Turkish

göz hapsinde bulunmak, müşahede altında olmak

UNDER ONE'S BELT : English Turkish

elinin altında, cebinde, tecrübe olarak

UNDER ONE'S BREATH : English Turkish

sessizce, fısıldayarak

UNDER ONE'S CARE : English Turkish

irisinin gözetimi altında, birisi tarafından idare ediliyor olma,
ın dikkati ve gözetimi altında

UNDER ONE'S DIRECTION : English Turkish

irisinin idaresi altında, yönetimi altında

UNDER ONE'S NOSE : English Turkish

urnunun dibinde, doğrudan doğruya bir kimsenin önünde, bulması zor olmayan

UNDER ONE'S OWN VINE AND FIG TREE : English Turkish

kendi asması ve incir ağacı altında, kendi mülkiyeti üzerinde olan kimse, kendi maı mülkü tarafından etrafı çevrilmiş kimse

UNDER ONE'S ROOF : English Turkish

ir kimsenin çatısı altında, bir kimsenin evinde, bir kimsenin misafiri

UNDER ONE'S SKIN : English Turkish

derisinin altında, dış görünüşünün altında, görünenin altında

UNDER ONE`S NOSE : English Turkish

urnunun dibinde, doğrudan doğruya bir kimsenin önünde, bulması zor olmayan

UNDER ONE`S SIGNATURE : English Turkish

imzası altında,
ın imzasıyla

UNDER ORDERS : English Turkish

emir altında, komuta altında, komutla, emirle

UNDER PAIN OF DEATH : English Turkish

ölüm acısı altında, ölüm cezası alması beklenen, ölüm cezasına çarptırılmaya uygun

UNDER PRESSURE : English Turkish

askı altında (çalışmak)

UNDER PROTEST : English Turkish

gönülsüz yapmak

UNDER QUARANTINE : English Turkish

karantina altında, evden ayrılamaz, soyutlanmış, hapsedilmiş

UNDER SAIL : English Turkish

yelkenler altında, açılmış yelkenlerle

UNDER SEAL : English Turkish

adj. mühürlü

UNDER SENTENCE : English Turkish

ceza altında, cezasını çeken, zamanını cezaevinde geçiren

UNDER SENTENCE OF DEATH : English Turkish

ölüm cezası altında, idama mahkum edilmiş