Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNDER-DEVELOPED COUNTRIES : English Turkish

gelişmemiş ülkeler, gelişmiş ve başarılı ülkelerden yardım ve destek ihtiyacı içerisindeki ülkeler

UNDERACHIEVE : English Turkish

v. beklenenden daha azını başarmak/gerçekleştirmek (ör. okulda başarısız olmasının yanısıra zeka testlerinden de başarısız olması beklenebilir)

UNDERACHIEVER : English Turkish

n. beklenenden daha azını gerçekleştiren kimse, potansiyelini kullanmayan kimse, düşük başarılı kimse

UNDERACT : English Turkish

v. kötü oynamak, rolün hakkını verememek

UNDERACTIVITY : English Turkish

n. aktivitenin anormal derecede düşük seviyesi

UNDERAGE : English Turkish

n. erginlik yaşına varmamış, yasal yaştan küçük

UNDERAGE : English Turkish

adj. yaşı tutmayan, reşit olmayan

UNDERARM : English Turkish

adv. aşağıdan vurarak, kurnazca, sinsice

UNDERARM : English Turkish

adj. koltuk altı, aşağıdan vurulan, gizli, sinsi

UNDERARM HAIR : English Turkish

koltukaltı tüyü

UNDERBELLY : English Turkish

n. belaltı, hassas bölge veya nokta; belin alt kısmı

UNDERBID : English Turkish

v. daha düşük teklif yapmak, eksiltmek, eksik deklarasyon yapmak (briç)

UNDERBIDDER : English Turkish

n. daha azına (para) bir hizmet veya ürün sunan veya teklif eden kimse, daha düşük teklif yapan kimse, fiyat kıran kimse

UNDERBILL : English Turkish

v. çok az yüklemek veya çok az şarj etmek, iyi doldurmamak, değerinden az para almak, çok düşük fiyata faturalandırmak

UNDERBRED : English Turkish

adj. terbiyesiz, görgüsüz, kaba, kırma, cins olmayan

UNDERBRUSH : English Turkish

n. ağaç altındaki çalılık

UNDERBUILD : English Turkish

v. iyi yapmamak, iyi inşa etmemek, çok az inşa etmek, ihtiyaç duyulandan daha az inşa etmek, yeterince inşa etmemek

UNDERBUY : English Turkish

v. ucuza almak, değerinden ucuza almak

UNDERCAPITALISE : English Turkish

v. yeterli sermayeyi sağlayamamak, yeterli sermayeyi sağlamakta başarısız olmak (ayrıca undercapitalize)

UNDERCAPITALIZE : English Turkish

v. yeterli sermayeyi sağlayamamak, yeterli sermayeyi sağlamakta başarısız olmak (ayrıca undercapitalise)

UNDERCARD : English Turkish

n. maç altı, açılış maçı, esas maçtan önce gelen açılış maçı

UNDERCARRIAGE : English Turkish

n. iniş takımı, şasi, kundak taşıyıcı [ask.]

UNDERCHARGE : English Turkish

n. değerinden az fiyat, yeterince doldurmama

UNDERCHARGE : English Turkish

v. az para almak, değerinden az fiyat istemek, az şarj etmek, iyi doldurmamak

UNDERCLASSMAN : English Turkish

n. klasman altı, orta okul veya kolejde ilk yılında olan öğrenci