Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNDERGROUND WATER : English Turkish

yeraltı suyu, yer yüzeyinin altındaki boşluklarda bulunan su

UNDERGROWN : English Turkish

adj. az büyümüş, tam veya normal ebatına kadar büyümeyen; ağaç altı çalılığı olan, alçak ağaçlar ve çalılıklar örtüsü olan

UNDERGROWTH : English Turkish

n. ağaç altındaki çalılık

UNDERHAND : English Turkish

adj. gizli, sinsi, aşağıdan vurulan (atış)

UNDERHAND : English Turkish

adv. el altından, sinsice, kurnazca, aşağıdan (atış)

UNDERHANDED : English Turkish

adj. gizli, el altından, yardımcısı az, personeli az

UNDERHANDEDLY : English Turkish

adv. gizlice, el altından, haince, hilekarca, şüpheci bir şekilde, kurnazca, sinsice

UNDERHANDEDNESS : English Turkish

n. gizemlilik, sinsilik, kurnazlık, şüphe, belirsizlik, şeytanlık

UNDERINSURANCE : English Turkish

n. yetersiz sigorta, sigortalanan şeyin tam değerini kapsaması için yeterli olmayan sigorta

UNDERINSURE : English Turkish

v. değerinden düşük sigortalamak, sigortasını düşük yaptırmak

UNDERINSURED : English Turkish

adj. düşük sigortalanan, yeterli sigortasız, tam değerinden daha düşüğe sigortalanan

UNDERIVABLE : English Turkish

adj. türetilemez, elde edilemez, sağlanamaz, belirli bir kaynaktan alınamaz

UNDERLAID : English Turkish

adj. altında bulunan, altında yer alan, altına konulan; onun altında bir katmanı olan; altından desteklenen, altından sağlamlaştırılan, altından güçlendirilen

UNDERLAY : English Turkish

n. altına koyulan şey, alta serilen şey, destek

UNDERLAY : English Turkish

v. altına koymak, altına yerleştirmek, alttan desteklemek

UNDERLAYER : English Turkish

n. alt katman; diğerinin altındaki katman/tabaka

UNDERLEASE : English Turkish

n. kiracının kiracısı, kiracısı olduğu yeri başkasına kiralama

UNDERLET : English Turkish

v. ucuza kiraya vermek, kiracısı olduğu yeri başkasına kiralamak

UNDERLIE : English Turkish

v. altında olmak, altında yatmak, temelini oluşturmak

UNDERLIER : English Turkish

n. destek veren şey, bir kaynak oluşturan şey; altında yatan şey, kaynak oluşturan şey

UNDERLINE : English Turkish

n. altını çizme, vurgulama, alt çizgi, afiş altındaki yazı

UNDERLINE : English Turkish

v. altını çizmek, vurgulamak

UNDERLING : English Turkish

n. ast, başkasının emrindeki kimse

UNDERLYING : English Turkish

adj. belli başlı, temel, esas, altında yatan, öncelikli

UNDERMANNED : English Turkish

adj. personeli az olan, eksik adamlı