English Turkish
UNTRACEABLE : English Turkish
adj. izlenemez, izi bulunamaz
UNTRACED : English Turkish
adj. izlenmemiş, izi sürülmemiş, takip edilmemiş
UNTRADABLE : English Turkish
adj. satılamaz, pazarlanamaz, ticareti yapılamaz; değiştirilemez, değiş tokuşu yapılamaz, takas edilemez
UNTRADITIONAL : English Turkish
adj. geleneksel olmayan, geleneklere uygun olmayan, görenek dışı, alışılmamış, alışılmadık, alışılmışın dışında, doğru kabul edilene aykırı
UNTRADITIONALLY : English Turkish
adv. geleneksel olmayan bir şekilde, geleneklere uygun olmayan bir şekilde, görenek dışı bir şekilde, alışılmamış bir şekilde, alışılmadık bir şekilde, alışılmışın dışında bir şekilde, doğru kabul edilene aykırı bir şekilde
UNTRAINED : English Turkish
adj. tecrübesiz, acemi, eğitilmemiş, antremansız, terbiye edilmemiş (hayvan)
UNTRAMMELED : English Turkish
adj. serbest, kısıtlanmamış, engellenmemiş
UNTRAMMELLED : English Turkish
adj. serbest, kısıtlanmamış, engellenmemiş
UNTRANSFERABLE : English Turkish
adj. devredilemez
UNTRANSFERRED : English Turkish
adj. transfer edilmemiş, aktarılmamış, gönderilmemiş, hareket ettirilmemiş, yeri değiştirilmemiş
UNTRANSFORMED : English Turkish
adj. dönüştürülmemiş, değiştirilmemiş
UNTRANSLATABLE : English Turkish
adj. tercüme edilemez, çevirisi yapılamaz
UNTRANSLATED : English Turkish
adj. çevrilmemiş, çevirisi yapılmamış, tercüme edilmemiş, tercümesi yapılamış; bir dilden başka bir dile veya biçime dönüştürülmemiş
UNTRANSMITTED : English Turkish
adj. aktarılmamış, iletilmemiş, gönderilmemiş; yayınlanmamış
UNTRAVELED : English Turkish
adj. kullanılmayan (yol), dar görüşlü
UNTRAVELLED : English Turkish
adj. kullanılmayan (yol), dar görüşlü
UNTRAVERSABLE : English Turkish
adj. aşılamaz, aşılabilir olmayan, geçilemez, geçilebilir olmayan
UNTRAVERSED : English Turkish
adj. aşılamamış, geçilememiş, gezilememiş
UNTREATABLE : English Turkish
adj. iyileştirilemez, tedavi edilemez, tıbbî bakımla iyileştirilmesi mümkün olmayan
UNTREATED : English Turkish
adj. iyileştirilmemiş, tedavi edilmemiş, müdahale edilmemiş, bakımı yapılmamış
UNTRIED : English Turkish
adj. denenmemiş, yargılanmamış, bakılmamış (dava)
UNTRIMMED : English Turkish
adj. kırpılmamış, tıraşlanmamış, kesilmemiş; dekore edilmemiş, süslenmemiş, süssüz, sade
UNTROD : English Turkish
adj. ayak basılmamış, üzerinde yürünmemiş, üzerine basılmamış, adımlanmamış
UNTRODDEN : English Turkish
adj. ayak basılmamış, bakir (orman)
UNTROUBLED : English Turkish
adj. rahat, sıkıntısız, dertsiz, sakin, durgun
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani