Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VATICINATION : English Turkish

n. kehanet

VATOR : English Turkish

n. asansör, kaldıraç, kaldırıcı

VATSLAV : English Turkish

n. bir erkek ismi

VATTED : English Turkish

adj. fıçılanmış

VAUD : English Turkish

n. batı İsviçre'de bir kanton

VAUDEVILLE : English Turkish

n. vodvil, taşlamalı güldürü

VAUDEVILLIAN : English Turkish

n. vodvilyen, vodvil sahnesinde performans gösteren; vodvil eylemleri yazan veya sahneleyen kimse

VAUDOIS : English Turkish

n. İsviçre kantonu Vaud'da ikamet eden kimse

VAUDOIS : English Turkish

n. Waldenses'in günümüzdeki ismi, 12'nci yüzyılda Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı olarak ortaya çıkan ve 16'ncı yüzyıl esnasında Reformasyon'a katılan ve Kalvinist öğretileri benimsemiş güney Fransa kökenli küçük Hristiyan mezhebi; Vaud'da konuşulan Fransız lehçesi

VAULT : English Turkish

n. tonoz, kubbe, mahzen, mezar, kasa dairesi, atlama, sıçrama, yüksek atlama

VAULT : English Turkish

v. sıçramak, atlamak, sırıkla atlamak, engel atlamak, üzerinden atlamak

VAULT OF HEAVEN : English Turkish

gök kubbe, gökyüzü

VAULT OF THE SKY : English Turkish

gök kubbe, gök, gökyüzü

VAULTED : English Turkish

adj. tonozlu, kubbeli

VAULTED CEILING : English Turkish

kubbeli tavan, kubbe şeklinde tavan, kavisli tavan, kavis verilmiş tavan

VAULTER : English Turkish

n. atlayan, sıçrayan

VAULTING : English Turkish

n. atlama, sıçrama, kubbe, kemer, kemerli yapı

VAULTING HORSE : English Turkish

atlama beygiri, kasa

VAULTING POLE : English Turkish

n. yüksek atlama sırığı

VAULTING-HORSE : English Turkish

atlama beygiri, kulplu beygir, bir jimnastik aleti türü

VAULTY : English Turkish

adj. kubbeli, kavisli

VAUNT : English Turkish

n. övünme

VAUNT : English Turkish

v. övmek, övünmek

VAUNTED : English Turkish

adj. göklere çıkarılan, yere göğe sığdırılamayan, çok övülen, aşırı övülen

VAUNTER : English Turkish

n. övüngen kimse, övünen kimse