English Turkish
VAUNTFUL : English Turkish
adj. böbürlenen, övünen, övüngeç, övüngen, kibirli; böbürlenmeye meyilli
VAUNTING : English Turkish
adj. övüngen, övünen
VAUNTINGLY : English Turkish
adv. övünerek
VAVASOUR : English Turkish
n. tımar
VAX : English Turkish
sanal adres uzantısı, Dijital Cihazlar Şirketi'nin bilgisayar türü
VB : English Turkish
görsel temel, (Bilgisayar) BASIC (Temel) kodu değiştirmek için bir grafiksel kullanıcı arayüzüne dayanan programlama dili (yazılım prototiplerinde ve program geliştirmede kullanılan)
VBA LANGUAGE : English Turkish
makroları yazmak için iş programlamasında kullanılan görsel BASIC versiyonu
VBG : English Turkish
çok büyük gülümseme/sırıtış (İnternet argosu)
VBSCRIPT : English Turkish
Microsoft tarafından geliştirilen ve Visual Basic'e dayanan ve İnternet Kaşifi tarayıcısı tarafından desteklenen programlama dili (özellikleri JAVA'ya benzer
etkileşimli butonlar, kaydırmalar, vb.)
VC : English Turkish
Vietkong, Güney ve Kuzey Vietnam'ı yeniden birleştirmenin peşinden koşan Güney Vietnamlı komünist gerilla savaşçıları
VCARD : English Turkish
n. virtual business card (sanal kartvizit), elektronik posta ve internet üzerinden gönderilebilen kartvizit; çevrimiçi olarak işlem yapılabilen elektronik kartvizit kartları ve uygulamaları standardı
VCD : English Turkish
n. video kompakt disk, hareketli ve sesli görüntü özelliğine sahip CD; (Bilgisayar) filmlerin dağıtımında kullanılan depolama biçimi
VCP : English Turkish
n. video kaset oynatıcı, filmleri kasetlere kaydedip onları izleyebileceğimiz cihaz, ayrıca VCR diye söylenen
VCR : English Turkish
n. video kaset kaydedici, filmleri kasetlere kaydedip onları izleyebileceğimiz cihaz
VD : English Turkish
n. zührevi hastalık, cinsel yollarla bulaşan hastalık
VE DAY : English Turkish
8 Mayıs 1945, Müttefiklerin Nazi Almanyası'nı yendikleri zafer günü
VEAL : English Turkish
n. dana eti
VEAL CHOP : English Turkish
n. dana pirzola
VEAL CUTLET : English Turkish
n. dana kotlet
VECTOR : English Turkish
v. rotasına sokmak
VECTOR : English Turkish
n. vektör, taşıyıcı, portör
VECTOR GRAPHICS : English Turkish
vektörel grafik, vektörel çizim, matematiksel formüllerle yaratılan çizim
VECTORED : English Turkish
adj. vektörlü, yöneyli, yöneylendirilmiş, büyüklük ve yönelimi olan bir niceliğin matematiksel temsili
VECTORED THRUST : English Turkish
doğrudan itişli, güç tepkimeli, bir uçağın farklı cihazlar kullanarak yönünü değiştirebilmesini sağlayan ve bundan dolayı da uçağın yönünü kontrol eden hava emme kuvveti (uçaklarda)
VECTORIAL : English Turkish
adj. vektörel, vektöryel, yöneysel, vektörle ilgili, vektöre özgü (genişlik ve uzunluğu olan düz parça, büyüklük ve yönü belirten matematiksel ifade)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani