English Turkish
WANT OF CARE : English Turkish
n. dikkatsizlik
WANT OF SENSE : English Turkish
n. duyarsızlık
WANT TO HAVE ONE'S CAKE AND EAT IT : English Turkish
ne yardan ne serden geçmemek, bütün faydasından istifade etmek, iyi taraflarıyla birlikte kötü tarafı da olanı almak istememek, hem karnım doysun hem pastam dursun
WANTAGE : English Turkish
n. fire, zayi, fıçıda kalan boşluk
WANTED : English Turkish
adj. aranan, gerekli, lazım
WANTED HIM DEAD : English Turkish
ölü ele geçirilmesini istedi, ölü olarak istedi, ölmesini istedi
WANTED MEN : English Turkish
aranan adamlar, istenen adamlar, ihtiyaç olunan adamlar, yetkililerce aranan adamlar
WANTED NOTHING : English Turkish
hiçbir şey istemedi, herhangi bir şey istemedi
WANTED TERRORIST : English Turkish
aranan terörist, istenen terörist, yetkililerce aranan terörist
WANTED TO DIE : English Turkish
ölmek istedi, hayatına son vermek istedi, ömrünü sonlandırmak istedi
WANTING : English Turkish
prep. siz, sız
WANTING : English Turkish
adj. eksik, noksan, yoksun, siz olan
WANTON : English Turkish
v. kendini eğlenceye vermek, aşırı çoğalmak, çok gelişmek
WANTON : English Turkish
adj. ahlaksız, amaçsız, düşüncesiz, aklına eseni yapan, hafifmeşrep, serkeş, sebepsiz, kötü niyetli, oyunbaz, maskara
WANTON ACTIVITY : English Turkish
ahlaksız faaliyet, kötü uğraş, şeytanca faaliyet, fena faaliyet
WANTON DRESS : English Turkish
edepsiz giysi, açık saçık giyecek
WANTON NEGLIGENCE : English Turkish
n. ağır ihmal
WANTON WOMAN : English Turkish
ahlaksız kadın, edepsiz kadın, günahkâr kadın
WANTONLY : English Turkish
adv. ahlaksız bir şekilde, edepsiz bir şekilde; alçakça; keyfi bir şekilde, gelişigüzelce; çabucak, aceleyle; kötücül bir şekilde, kötü amaçlı bir şekilde, kötü niyetlice
WANTONNESS : English Turkish
n. ahlaksızlık, hafif meşreplik, düşüncesizlik, sebepsizlik, kötü niyet, art niyet
WANTS : English Turkish
n. ihtiyaçlar, istenen şeyler
WAP : English Turkish
kablosuz uygulama protokolü, kullanıcının kablosuz cihazlardan İnternet'e erişimini sağlayan özellik
WAPENTAKE : English Turkish
n. kontluk bölgesinin bir bölümü
WAPITI : English Turkish
n. uzun boynuzları ve grimsi kahverengi renkte olan büyük bir Kuzey Amerika geyik türü
WAPPER : English Turkish
n. vurmak için kullanılan şey, vurucu, vuran (Eski Kullanım)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani