Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WIDE APART : English Turkish

ayrık

WIDE AREA INFORMATION SERVER : English Turkish

geniş alan bilgi sunucusu, birinde merkezi dizin araması yaparak birçok sunucu arasında dağınık veri tabanlarından bilgi ararken odaklanma sağlayan internet sistemi

WIDE AREA NETWORK : English Turkish

geniş alan ağı, uzak yerel alan ağları arasında bağlantı kurma amaçlı iletişim ağı, WAN

WIDE AWAKE : English Turkish

cin gibi, açıkgöz, tamamen uyanık, uyanık, kurnaz

WIDE CIRCLES : English Turkish

geniş çevreler, geniş kitleler, toplumun büyük bölümü, nüfusun önemli derecede büyük bölümü

WIDE CIRCULATION : English Turkish

geniş tedavül, geniş çaplı dolaşım, genel kamuoyuna dağıtım, büyük miktarda abone

WIDE CLIENTELE : English Turkish

geniş müşteri kitlesi, büyük müşteri grubu, pek çok sayıda müşteri

WIDE DIFFERENCE : English Turkish

n. büyük fark

WIDE EDUCATION : English Turkish

geniş eğitim, aşırı derecede bilgi, farklı alanlarda bilgelik

WIDE EYED : English Turkish

gözleri faltaşı gibi açılmış, şaşkın, masum

WIDE FRONT : English Turkish

geniş cephe, genişletilmiş taraf, bir taraftan diğerin uzayan cephenin geniş alanı

WIDE KNOWLEDGE : English Turkish

geniş bilgi

WIDE NETWORK : English Turkish

geniş ağı, geniş network, büyük grup, büyük bir alan kapsayan birbirine bağlı grup

WIDE OFF THE MARK : English Turkish

konu dışı

WIDE OPEN : English Turkish

sonuna kadar açık, ardına kadar açık, açık, kanunları gevşek, hoşgörülü, rakipsiz, apaçık

WIDE PUBLICITY : English Turkish

geniş yayım, büyük reklam, geniş kitlelere yayılan tanıtım

WIDE RANGE OF : English Turkish

-un çok çeşidi,
dan çok miktarda,
ın geniş yelpazesi

WIDE RECEIVER : English Turkish

geniş hücumcu, (Futbol), açık alan hücumcusu, hücum hattının dış kenarları pozisyonu; görevi kenarlara koşarak oyun kurucusundan pas almak olan oyuncu

WIDE SCOPE : English Turkish

geniş alan, geniş kapsam

WIDE SCREEN : English Turkish

geniş ekran

WIDE SEARCH : English Turkish

geniş arama, kapsamlı arama, mümkün olan her tarafa bakma, çok büyük bir alanda yapılan arama

WIDE SKIRT : English Turkish

geniş etek, bir taraftan diğerine uzayan etek

WIDE SPACE : English Turkish

geniş alan, geniş, boşluk, büyük boş alan

WIDE WORLD : English Turkish

ütün dünya

WIDE-ANGLE : English Turkish

geniş açı