Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PRÉVENANT : French Turkish

"gönül okşayıcı; hoşa giden; nazik"

PRÉVENIR : French Turkish

"önce davranmak; önüne geçmek, önlemek; uyarmak"

PRÉVENTIF : French Turkish

önleyici, koruyucu

PRÉVENTION : French Turkish

"[la] önyargı; sanıklık, tutukluluk; önleyici tedbir "

PRÉVENTION ROUTIÈRE : French Turkish

yol emniyeti

PRÉVENTORIUM : French Turkish

[le] prevantoryum

PRÉVENU : French Turkish

[le] [la] sanık, suçlanmış

PRÉVISIBLE : French Turkish

önceden kestirilebilir

PRÉVISION : French Turkish

"[la] tahmin, kestirme; öngörü "

PRÉVISIONS MÉTÉOROLOGIQUES : French Turkish

hava tahmini

PRÉVOIR : French Turkish

olmadan bilmek, önceden görmek

PRÉVOYANCE : French Turkish

[la] öngörü, ileriyi görme

PRÉVOYANT : French Turkish

öngörüşlü, ileriyi gören

PRÉVU : French Turkish

öngörülmüş, tasarlanmış

PRÉÉMINENCE : French Turkish

[la] (sırada) üstünlük, önde gelme

PRÉÉMINENT : French Turkish

(sırada) üstün, önde gelen

PRÉÉTABLI : French Turkish

"önceden kurulmuş; önceden belirlenmiş"

PRÊCHE : French Turkish

[le] vaiz

PRÊCHER : French Turkish

"vaaz etmek; öğütte bulunmak, öğütlemek, tavsiye etmek "

PRÊCHER D'EXEMPLE : French Turkish

örnek olmak

PRÊCHEUR : French Turkish

ahlak dersi verici

PRÊT : French Turkish

"[le] ödünç verme; ödünç; (er\\astsubay) aylığı"

PRÊT-À-PORTER : French Turkish

[le] hazır giyim, konfeksiyon

PRÊTE-NOM : French Turkish

[le] göstermelik kimse

PRÊTER : French Turkish

"ödünç vermek; vermek; yüklemek, isnat etmek "