Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PRÉSIDENTIEL : French Turkish

"başkan+; başkanlık+"

PRÉSIDER : French Turkish

"başkanlık etmek; yönetmek"

PRÉSOMPTION : French Turkish

"[la] kanı, tahmin; kendini beğenme"

PRÉSOMPTUEUX : French Turkish

kendini beğenmiş, kasıntılı

PRÉSUMER : French Turkish

varsaymak

PRÉSUMER DE : French Turkish

konusunda iyimser düşünmek

PRÉSUPPOSER : French Turkish

önceden varsaymak

PRÉSUPPOSITION : French Turkish

[la] önceden varsayım

PRÉSUPPOSÉ : French Turkish

[le] varsayım

PRÉSURE : French Turkish

[la] peynir\\yoğurt mayası

PRÉSÉANCE : French Turkish

[la] öncelik hakkı

PRÉTENDANT : French Turkish

"[le] istekli kişi, talip; evlenmek isteyen adam"

PRÉTENDRE : French Turkish

"istemek; hak iddia etmek; ileri sürmek; (bir şeyde) gözü olmak"

PRÉTENDU : French Turkish

sözde

PRÉTENTIEUX : French Turkish

"yüksekten atan, iddialı; kendini beğenmiş"

PRÉTENTION : French Turkish

"[la] yüksekten atma; kendini beğenmişlik; (bir şeyde) gözü olma, hak iddia etme; can atma"

PRÉTEUR : French Turkish

[le] [la] ödünç veren, tefeci

PRÉTEXTE : French Turkish

[le] bahane

PRÉTEXTER : French Turkish

ahane etmek

PRÉTOIRE : French Turkish

[le] mahkeme salonu

PRÉTÉRIT : French Turkish

[le] geçmiş zaman

PRÉVALOIR : French Turkish

üstün gelmek, ağır basmak

PRÉVARICATION : French Turkish

"[la] görevini kötüye kullanma; rüşvet alma"

PRÉVARIQUER : French Turkish

"görevini kötüye kullanmak; yiyicilik etmek, rüşvet almak"

PRÉVENANCE : French Turkish

[la] ağırlama, hoş tutma, gönül okşama