Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
PRÉSAGE : French Turkish

[le] kehanet

PRÉSAGER : French Turkish

"geleceği bildirmek; kestirmek; belirtisi olmak"

PRÉSENCE : French Turkish

"[la] var olma; hazır bulunma, katılma "

PRÉSENCE D'ESPRIT : French Turkish

zihin çevikliği

PRÉSENT : French Turkish

"[le] şimdiki zaman; hediye, armağan "

PRÉSENTABLE : French Turkish

"sunulabilir; gösterilebilir"

PRÉSENTATEUR : French Turkish

[le] [la] sunucu, takdimci

PRÉSENTATION : French Turkish

"[la] sunma, takdim; gösterme; tanıştırma"

PRÉSENTEMENT : French Turkish

şimdi, şimdilik

PRÉSENTER : French Turkish

"sunmak; sergilemek; tanıştırmak; göstermek; dile getirmek "

PRÉSENTER DES DIFFICULTES : French Turkish

güçlükler arz etmek

PRÉSENTER LES ARMES : French Turkish

silahla selam durmak

PRÉSENTER SES HOMMAGES À QN : French Turkish

saygılarını sunmak

PRÉSENTER SES RESPECTS : French Turkish

saygılarını sunmak

PRÉSENTOIR : French Turkish

[le] vitrin

PRÉSERVATIF : French Turkish

[le] prezervatif, kılıf

PRÉSERVATION : French Turkish

[la] koruma, korunma

PRÉSERVER DE : French Turkish

den korumak;
den kurtarmak "

PRÉSIDENCE : French Turkish

[la] başkanlık

PRÉSIDENT : French Turkish

[le] başkan

PRÉSIDENT DE LA RÉPUBLIQUE : French Turkish

cumhurbaşkanı

PRÉSIDENT DIRECTEUR GÉNÉRAL : French Turkish

genel müdür

PRÉSIDENT DU CONSEIL : French Turkish

hükümet başkanı

PRÉSIDENT DU JURY : French Turkish

jüri başkanı

PRÉSIDENTE : French Turkish

"[la] kadın başkan; başkan karısı"