German Turkish
NATÜRKATASTROPHE : German Turkish
n {na'tü:rkatastro:fı} e doğal afet
NATÜRLLCH : German Turkish
" {na'tü:rlih} do_al; tabü, elbette."
NAZI : German Turkish
s {'na:tsi} r Nazi
NEB(E)LIG : German Turkish
{`ne:b(ı)lih} sisli
NEBEL : German Turkish
- {'ne:bıl} r sis
NEBEN : German Turkish
" {'ne:bın} yanına. yanında; dışında,
den başka."
NEBENAN : German Turkish
{ne:bın-'an} yanında, yan taratta
NEBENANSCHLUSS : German Turkish
sse {ne:bın'anşlus} r dahili telefon
NEBENBEDEUTUNG : German Turkish
en {'ne:bınbıdoytung} e yananlam, ikinci anlam
NEBENBEI : German Turkish
" {ne:bın'bay} bundan başka; sırası gelmişken; ayrıca."
NEBENBESCHÄFTIGUNG : German Turkish
en {'ne:bınbışef tigung} e yan iş, ek görev
NEBENBUHLER : German Turkish
- {'nebınbu:lır} r rakip
NEBENEINANDER : German Turkish
{ne:bına_ nandır} yan yana
NEBENEINGANG : German Turkish
e {ne:bınayn'gang} r yan kapı, yan giriş
NEBENFACH : German Turkish
er {'ne:bınfah} s ek ders, yardımcı ders
NEBENGERAUSCH : German Turkish
e {'ne:bıngrayş} s parazit
NEBENGEWINN : German Turkish
e {'ne:bıngıvin} r ek kazanç
NEBENHER : German Turkish
" {ne:bın'he:r} bundan başka; aynı zamanda."
NEBENROLLE : German Turkish
n {'ne:bınrolı} e ikinci derecede rol, yardımcı rol
NEBENSACHE : German Turkish
{'ne:bınzahı} e ikinci derecede önemli şey
SOEBEN : German Turkish
{zo-e:bın} şimdi, demin
SOFA : German Turkish
s {'zo:fa} s kanepe
SOFERN : German Turkish
{zo'fern}
..olduğu takdirde, eğer
SOFORT : German Turkish
{zo'fort} hemen, derhal
SOG : German Turkish
{zo:k} r emme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani