Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SONDERFALL : German Turkish

e {'zondırfal} r özel durum

SONDERLICH : German Turkish

" {'zondırlih} büyük; pek, çok; önemli, hatırı sayılır."

SONDERN : German Turkish

{'zondırn} fakat, ancak

SONDEZUG : German Turkish

e {'zondırtsu:k} r özel tren

SONDIEREN : German Turkish

{zon'di:rın} sondaj yapmak

SONETT : German Turkish

e {zo'net} s sone

SONNABEND : German Turkish

e {'zon-a:bınt} r cumartesi

SONNE : German Turkish

n {'zonı} e güneş

SONNEN : German Turkish

{'zonın} de güneşlenmek

SONNENAUFGANG : German Turkish

{'zonın-aufgang} r güneş(in) doğuşu

SONNENBAD : German Turkish

er {'zon'ınba:t} s güneş banyosu

SONNENBLUME : German Turkish

n {'zonınblu:mı} e ayçiçeği

SONNENBRAND : German Turkish

{'zonınbrant} r güneş yanığı

SONNENBRILLE : German Turkish

n {'zonınbrilı} e güneş gözlüğü

SONNENFINSTERNIS : German Turkish

se {'zonınfinstırnis} e güneş tutulması

SONNENSCHEIN : German Turkish

{'zonınşayn} r güneş ışını

SONNENSCHIRM : German Turkish

e {'zonınşirm} r güneş şemsiyesi

SONNENSTICH : German Turkish

{'zonınştih} s güneş çarpması

SONNENSTRAHL : German Turkish

en {'zonınştra:l} r güneş ışını

SONNENUNTERGANG : German Turkish

{'zonın-untırgang} r güneş(in) batışı

SONNIG : German Turkish

{'zonih} güneşli

SONNTAG : German Turkish

e {'zonta:k} r pazar (günü)

SONNTAGS : German Turkish

{'zonta:ks} pazar günleri

SONST : German Turkish

" {zonst} yoksa, aksi takdirde; (bundan) başka, ayrıca, diğer."

SONSTWO : German Turkish

{zontsvo:} başka bir yerde