Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BESIEGEN : German Turkish

{bı'zi:gın} yenmek

BESINNEN : German Turkish

{bı'zinın} hatırlamak, anımsamak

BESINNUNG : German Turkish

en {bı'zinung} e bilinç

BESINNUNGSLOS : German Turkish

{bı'zinungslo:s} baygın

BESITZ : German Turkish

e {bı'zits} r mal, servet

BESITZEN : German Turkish

{bı'zitsın} sahip olmak

BESITZER : German Turkish

- {bı'zitsır} r sahip

BESOFFEN : German Turkish

{bı'zofın} r kd. sarhoş, zom

BESOLDUNG : German Turkish

en {bı'zoldung} e aylık, ücret

BESONDERE : German Turkish

,s {bı'zondırı (r.s)} özel

BESONDERHEIT : German Turkish

en {bı'zondırhayt} e özellik

BESONDERS : German Turkish

{bı'zondırs} özellikle, hele

BESONNEN : German Turkish

{bı'zonın} temkinli, tedbirli

BESONNENHEIT : German Turkish

en {bızonınhayt} e ihtiyat, temkin

BESORGEN : German Turkish

" {bı'zorgın} sağlamak, temin etmek; endişe etmek."

BESORGNIS : German Turkish

se {bı'zorgnis} e endişe, korku

BESORGT : German Turkish

{bı'zorkt} endişeli, huzursuz tasalı

BESORGUNG : German Turkish

en {bı'zorgung} e tedarik, edinme, alışveriş

BESPRECHEN : German Turkish

{bı'şprehın} görüşmek, tartışmak, üzerinde konuşmak

BESPRECHUNG : German Turkish

en {bı'şprehung} e görüşme, tartışma konuşma

BESSER : German Turkish

{'besır} daha iyi

BESSERN : German Turkish

" {'besırn} iyileştirmek, düzeltmek; de. iyileşmek."

BESSERUNG : German Turkish

en {'besırung} e iyileşme

BEST : German Turkish

{best} en iyi

BESTAND : German Turkish

" {bı'ştendih} sürekli, sabit; dayanıklı."