Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
EIN : German Turkish

{ayn} bir

EINANDER : German Turkish

{ay'nandır} birbiri

EINATMEN : German Turkish

{'ayn-a:tmın} soluk almak

EINBAHNSTRASSE : German Turkish

n {'aynba:nştra:sı} e tek yönlü yol

EINBAND : German Turkish

{'aynbant} r cilt

EINBEGRIFFEN : German Turkish

{'aynbıgrifın} dahil, içinde

EINBILDEN : German Turkish

{'aynbildın} gözünün önüne getirmek, düşlemek, imgelemek

EINBILDUNG : German Turkish

" en {'aynbildung} e imgelem, tasavvur; kuruntu."

EINBINDEN : German Turkish

{'aynbindın} ciltlemek

EINBRECHEN : German Turkish

" {'aynbrehın} zorla girmek istila etmek, basmak; ansızın çökmek; hırsızlık için girmek."

EINBRECHER : German Turkish

- {'aynbrehır} r ev hırsızı

EINBRUCH : German Turkish

e {'aynbruh} r eve girme, hırsızlık

EINBÜSSEN : German Turkish

{'aynbü:sın} yitirmek

EINDECKEN : German Turkish

{'ayndekın} de. gerekli tedbiri almak, stok yapmak

EINDEUTIG : German Turkish

{'ayndoytih} açık, belli, anlaşılır

EINDRINGEN : German Turkish

" {'ayndringın} zorla girmek; ask. istila etmek."

EINDRINGLICH : German Turkish

{'ayndringlih} etkili, güçlü

EINDRUCK : German Turkish

"
.e {'ayndruk} r izlenim; etki."

EINDRUCKSVOLL : German Turkish

{'ayndruksfol} etkili, dokunaklı

EINEINHALB : German Turkish

{aynayn'halp} bir buçuk

EINERLEI : German Turkish

" {'aynırlay} aynı, aynı türden; tekdüze, monoton."

EINERSEITS : German Turkish

{'aynırzayts} bir yandan

EINFACH : German Turkish

" {'aynfah} basit; tek; sade."

EINFAHREN : German Turkish

{'aynfeltih} geri zekålı

EINFAHRT : German Turkish

{'aynfa:rın} (taşıt) içeri girmek