Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
EINFALL : German Turkish

"
.e {'aynfal} r salgın; baskın; buluş, fikir."

EINFALLEN : German Turkish

" {'aynfalın} çökmek, yıkılmak; baskın yapmak; aklına gelmek."

EINFETTEN : German Turkish

sse {'aynflus} r etki

EINFLUSS : German Turkish

en {'aynfa:rt} e giriş (taşıt için)

EINFLUSSREICH : German Turkish

{'aynflusrayh} sözü geçer, nüfuzlu, etkili

EINFORMIG : German Turkish

{'aynformih} tekdüze, monoton

EINFRIEREN : German Turkish

" {'aynfri:rın} donmak; dondurmak."

EINFUHR : German Turkish

en {'aynfu:r} e ithalat, dışalım

EINFÄLTIG : German Turkish

{'aynfetın} yağlamak

EINFÜGEN : German Turkish

{'aynfü:gın} eklemek, katmak

EINFÜHREN : German Turkish

{'aynfü:rın} ithal etmek, sokmak

EINFÜHRUNG : German Turkish

en {'aynfü.rung} e giriş, önsöz

EINGABE : German Turkish

{'aynga:bı} e dilekçe: girdi

EINGANG : German Turkish

"
.e {'ayngang} r giriş; antre; başlangıç."

EINGEBILDET : German Turkish

{'ayngıbildıt} kendini beğenmiş, kurumlu

EINGEBOREN : German Turkish

{'ayngıbo:rın} yerli

EINGEBORENE : German Turkish

n {'aygıbo:rını} r, e yerli

EINGEHEN : German Turkish

" {'aynge:ın} gelmek, girmek; ölmek, solmak; çekmek, daralmak."

EINGEHEND : German Turkish

{'aynge:ınt} ayrıntılı, inceden inceye

EINGESCHRLEBEN : German Turkish

{'ayngışri:bın} taahhütlü

EINGESTEHEN : German Turkish

{'ayngışte:ın} itiraf etmek

EINGESTÄNDNIS : German Turkish

se {'ayngıştentnis} s itiraf, kabul

EINGEWEIDE : German Turkish

- {'ayngıvaydı} s bağırsaklar

EINGIESSEN : German Turkish

{'ayngi:sın} dökmek, boşaltmak

EINGREIFEN : German Turkish

{'ayngrayfın} karışmak, müdahale etmek