Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ERFREULICH : German Turkish

{erfroylih} sevindirici

ERFREUT : German Turkish

{er'froyt} sevinçli, hoşnut

ERFRIEREN : German Turkish

{er'fri:rın} donmak, soğuktan ölmek

ERFRISCHEN : German Turkish

{er'frişın} serinletmek, canlandırmak

ERFRISCHUNG : German Turkish

" en {er'frişung} e serinleme, serinletme; serinletici içecek."

ERFÜLLEN : German Turkish

" {er'tülın} amacına uymak; gerçekleştirmek, yerine getirmek; de. gerçekleşmek."

ERGEBEN : German Turkish

" {er'gebın} vermek, getirmek; göstermek, kanıtlamak: de. teslim olmak, boyun eğmek."

ERGEBNIS : German Turkish

se {erge:pnis} s sonuç

ERGEBNISLOS : German Turkish

{er'ge:pnislo:s} sonuçsuz, verimsiz

ERGIEBIG : German Turkish

{er'gi:bih} verimli

ERGREIFEN : German Turkish

{er'grayfın} etkilemek, dokunmak, tutmak, yakalamak

ERGÄNZEN : German Turkish

{ergentsın} tamamlamak, bütünlemek

ERGÄNZUNG : German Turkish

en { er'gentsung} e tamamlama ek

ERHABEN : German Turkish

" {erha:bın} çıkıntı, yüksek; ulu."

ERHALTEN : German Turkish

" {er'haltın} elde etmek, almak; korumak, saklamak."

ERHEBEN : German Turkish

" {er'ha:bın} kaldırmak; (sesini vs.) yükseltmek."

ERHEBLICH : German Turkish

" {erhe:plih} ciddi: önemli; hatırı sayılır."

ERHEITERN : German Turkish

{erhaytırn} neşelendirmek

ERHELLEN : German Turkish

" {er'helın} aydınlatmak; açıklamak."

ERHITZEN : German Turkish

" {er'hitsın} ısıtmak; de ısınmak."

ERHOLEN : German Turkish

" {erho:lın} yorgunluğunu atmak; iyileşmek."

ERHOLUNG : German Turkish

" en {er'ho:lung} e iyileşme; dinlenme."

ERHÖHEN : German Turkish

{erhö:ın} yükseltmek

ERINNERN : German Turkish

" {er-'inırn} anımsatmak, hatırlatmak; de. anımsamak, hatırlamak."

ERINNERUNG : German Turkish

" en {er-'inırung} e anı, hatıra; bellek."