German Turkish
ERLEIDEN : German Turkish
{er'laydın} uğramak, başından geçmek, zarar ve ziyan görmek
ERLERNEN : German Turkish
{er'lernın} öğrenmek
ERLIEGEN : German Turkish
{er'li:gın} ölmek
ERLÄUTERUNG : German Turkish
{er'le:bın} görmek, yaşamak, geçirmek
ERLÖS : German Turkish
e {er'lös} r kazanç, ele geçen para
ERLÖSCHEN : German Turkish
" {er'löşın} sönmek; kökü kurumak; sona ermek."
ERLÖSEN : German Turkish
{er'lö:zın} kurtarmak, elde etmek (bir satıştan)
ERMAHNEN : German Turkish
{er'mesigın} indirmek
ERMAHNUNG : German Turkish
en {er'me.sigung} e indirim
ERMITTELN : German Turkish
{er'manın} uyarmak
ERMORDEN : German Turkish
en {er'ma:nung} e uyarı, öğüt
ERMORDUNG : German Turkish
en {er'mordung} e cinayet
ERMUNTERN : German Turkish
" {ermuntırn} canlandırmak; teşvik etmek, özendirmek."
ERMUTIGEN : German Turkish
" {ermu:tigın} cesaretlendirmek, yüreklendirmek; özendirmek, teşvik etmek."
ERMÄCHTIGEN : German Turkish
{ermehtigın} yetki vermek
ERMÄSSIGEN : German Turkish
{er'mitıln} bulmak, ortaya çıkarmak
ERMÄSSIGUNG : German Turkish
{er'mordın} öldürmek
ERMÖGLICHEN : German Turkish
{err'mö:klihın} mümkün kılmak olanak vermek
ERMÜDEN : German Turkish
" {er'mü:dın} yormak; yorulmak."
ERNENNEN : German Turkish
{er'nenın} atamak
ERNENNUNG : German Turkish
e {er'nenung} e atanma, tayin
ERNEUERN : German Turkish
{er'noyırn} yenilemek, onarmak
ERNEUERUNG : German Turkish
en {er'noyırung} e yenileme, onarma
ERNEUT : German Turkish
" {er'noyt} yeni, taze; bir daha."
ERNIEDRIGEN : German Turkish
{erni:drigın} alçaltmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani