Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

FORMEN : German Turkish

{'formın} biçim vermek

FORMULAR : German Turkish

e {formu'la:r} s form

FORMULIEREN : German Turkish

{formu'li:rın} formüle etmek

FORSCH : German Turkish

{forş} atılgan, yürekli

FORSCHEN : German Turkish

{'forşın} araştırmak, soruşturmak

FORSCHER : German Turkish

- {'forşır} r araştırmacı

FORSCHUNG : German Turkish

en {'forşung} e araştırma

FORST : German Turkish

" e {forst} r orman; koru."

FORT : German Turkish

{fort} gitmiş, yok

FORTBRINGEN : German Turkish

{'fortbringın} götürmek

FORTDAUER : German Turkish

{'fordauır} e devam

FORTFAHREN : German Turkish

" {'fortfa:rın} devam etmek; ayrılmak, gitmek."

FORTGEHEN : German Turkish

{'fortge:ın} ayrılıp gitmek, uzaklaşmak

FORTGESCHRITTEN : German Turkish

{'fortgışritın} ilerlemiş

FORTLAUFEND : German Turkish

{'fortlaufın} sürekli

FORTPFLANZEN : German Turkish

{'fortpflantsın} de üremek, çoğalmak

FORTSCHAFFEN : German Turkish

{'fortşafın} ortadan kaldırmak, götürmek

FORTSCHREITEN : German Turkish

{'fortşraytın} ilerlemek

FORTSCHRITT : German Turkish

e {fortşrit} r ilerleme

FORTSCHRITTLICH : German Turkish

{'fortşritlih} ilerici

FORTSETZEN : German Turkish

{'fortzetsın} devam etmek

FORTSETZUNG : German Turkish

en {'fortzetsung} e devam

FORTWÄHREND : German Turkish

{'fortve:rınt} sürekli, aralıksız

FOTO : German Turkish

" s {'foto} s fotoğraf
r fotoğraf makinası."

FOTOGRAF : German Turkish

en {foto'graf} r fotoğrafçı