Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

FROMM : German Turkish

{from} dindar

FRONT : German Turkish

en {tro:nt} e cephe

FROSCH : German Turkish

e {froş} r kurbağa

FROST : German Turkish

e {frost} r don

FROSTIG : German Turkish

{frostih} çok soğuk, dondurucu

FROSTSCHUTÝMITTEL : German Turkish

- {'frostşutsmitıl} s antifriz

FROTTIEREN : German Turkish

{fro'ti:rın} ovmak

FRUCHT : German Turkish

e {fruht} e meyve

FRUCHTBAR : German Turkish

{'fruhtba:r} verimli

FRUCHTBARKEIT : German Turkish

en {'fruhtba:rkayt} e verimlilik

FRUCHTLOS : German Turkish

{'fruhtlo:s} verimsiz

FRUCHTSAFT : German Turkish

e {'fruhtzaft} r meyve suyu

FRÄULEIN : German Turkish

{freh} küstah, arsız, yüzsüz

FRÖHLICH : German Turkish

" {'frö:lih} sevinçli, neşeli; şen."

FRÖHLICHKEIT : German Turkish

en {'frö:lihkayt} e sevinç, neşe

FRÖMMIGKEIT : German Turkish

{'fromihkayt} e dindarlık

FRÜH : German Turkish

{frü:} erken

FRÜHE : German Turkish

{'frü.ı} e gün ağarması sabah

FRÜHER : German Turkish

{'frü:ır} daha önce, eskiden

FRÜHGEBURT : German Turkish

en {'frü:gıbu:rt} e erken doğum

FRÜHJAHR : German Turkish

{'frü:ya:r} s ilkbahar

FRÜHLING : German Turkish

e {'frü:ling} r ilkbahar

FRÜHMORGENS : German Turkish

{frü 'morgıns} sabah erkenden

FRÜHREIF : German Turkish

{'frü:rayf} erken olgunlaşmış erken gelişmiş

FRÜHSTÜCK : German Turkish

e {frü:ştük} s kahvaltı