Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
FUSSBODEN : German Turkish

n {'fu:sbo:dın} r yer, döşeme

FUSSBREMSE : German Turkish

n {'fu:sbremzı} e ayak freni

FUSSEN : German Turkish

{'fu:sın} dayanmak

FUSSGÄNGER : German Turkish

- {'fu:sgengır} r yaya

FUSSLLSPIEL : German Turkish

e {'fu:sbalşpi:l} s futbol maçı

FUSSNOTE : German Turkish

n {'fu:sno:tı} e dipnot

FUSSSPUR : German Turkish

en {'fu:sşpu:r} e ayak izi

FUSSTRITT : German Turkish

e {'fu:strit} r tekme

FUTTER : German Turkish

- {'futır} s hayvan yemi

FUTTERAL : German Turkish

e {futı'ra:l} s mahfaza, kutu, kılıf

FUTUR : German Turkish

e {fu'tur} s dilb. gelecek zaman

FÄCHER : German Turkish

-leute {'fahman} r uzman

FÄHIG : German Turkish

{'fe:ih} yetenekli, becerikli

FÄHIGKEIT : German Turkish

{'fa:ndın} aramak

FÄHNCHEN : German Turkish

n {'fe:rı} e feribot

FÄHRE : German Turkish

" {'fa:rın} (bir taşıtla) gitmek; (bir taşıtı) sürmek; (taşıt) gitmek."

FÄLLEN : German Turkish

{fals} eğer

FÄLLIG : German Turkish

e {'falşirm} r paraşüt

FÄLSCHE : German Turkish

" n {'faltı} e kıvrım, plise; buruşuk."

FÄLSCHEN : German Turkish

{'faltın} katlamak

FÄLSCHLICH : German Turkish

{'felşlih} yanlış

FÄLSCHLICHERWEISE : German Turkish

{'felşlihırvayzı} yanlışlıkla

FÄLSCHUNG : German Turkish

en {'felşung} e sahte şey, taklit

FÄRBEN : German Turkish

{'farbınblin} renkkörü

FÄRBUNG : German Turkish

e {farn} r eğreltiotu