Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

GEBÄCK : German Turkish

e {gı'bek} s çörek vs. gibi hamur işi

GEBÄRDE : German Turkish

n {gı'be:rdı} e el kol hareketi

GEBÄREN : German Turkish

{gı'be:rın} doğurmak

GEBÄRMUTTER : German Turkish

{gı'be:rmutır} e rahim

GEBÄUDE : German Turkish

- {gı'boydı} s yapı, bina

GEBÜHR : German Turkish

en {gı'bü:r} e ücret

GEBÜHREN : German Turkish

" {gı'bü:rın} hakkıyla bir kimsenin olmak; lãyık olmak."

GEBÜSCH : German Turkish

e {gı'büş} s çalılık

GEDANKE : German Turkish

n {gı'dankı} r fikir, düşünce

GEDANKENAUSTAUSCH : German Turkish

{gı'dankınaustauş} r görüş alışverişi

GEDANKENLOS : German Turkish

{gı'dankınlo:s} düşüncesiz

GEDANKENVOLL : German Turkish

{gı'dankınfol} düşünceli, kaygılı

GEDECK : German Turkish

" e {gı'dek} s sofra takımı; menü."

GEDEIHEN : German Turkish

" {gı'dayın} büyümek, gelişmek; ilerlemek; başarılı olmak."

GEDENKEN : German Turkish

" {gı'denkın} e niyetinde olmak, düşünmek; anmak."

GEDENKFELER : German Turkish

n {gıdenkfayır} r anma töreni

GEDICHT : German Turkish

e {gı'dih} s şiir

GEDIEGEN : German Turkish

" {gı'di:gın} sağlam; güvenilir, dürüst."

GEDIEGENHEIT : German Turkish

" en {gı'di:gınhayt} e sağlamlık; güvenilirlik."

GEDRÄNGE : German Turkish

{gı'drengı} s kalabalık

GEDRÄNGT : German Turkish

{gıdreng} sıkışık

GEDULD : German Turkish

e {gı'dul} e sabır

GEDULDEN : German Turkish

{gı'dultın} de. sabretmek

GEDULDING : German Turkish

{gıduldih} sabırlı

GEDÄCHTNIS : German Turkish

se {gı'dehtnis} s bellek, hafıza