German Turkish
GEMÜSE : German Turkish
{gı'mü:zı} s sebze
GEMÜSEHÄNDLER : German Turkish
{gı'mü:zıhendlır} r manav, sebzeci
GEMÜT : German Turkish
er {gımü:t} s huy. yaradılış
GEMÜTLICH : German Turkish
" {gı'mü:tlih} rahat; hoş."
GEMÜTSBEWEGUNG : German Turkish
en {ıgı'mü:tsbıve:gung} e heyecan coşku
GEMÜTSMENSCH : German Turkish
en {gı'mü:tmenş} r duygusal kimse
GENAU : German Turkish
" {gı'nau} tam tamına; kesin."
GENAUIGKEIT : German Turkish
en {gı'nauihkayt} e kesinlik, tamlık, doğruluk
GENEHM : German Turkish
{gı'ne:m} uygun, hoş, makul
GENEHMIGEN : German Turkish
{gı'ne:migın} izin vermek, onaylamak
GENEHMIGUNG : German Turkish
en {gı'ne:migung} e izin, onay
GENEIGT : German Turkish
{gı'naykt} eğilimli, istekli
GENERAL : German Turkish
e {gene'ra:l} r general
GENERALDIREKTOR : German Turkish
en {gene'ra:ldirektor} r genel müdür
GENERALKONSUL : German Turkish
n {gene'ra:lkonzul} r başkonsolos
GENERALKONSULAT : German Turkish
e {gene'ra:lkonzula:t} s başkonsolosluk
GENERALSTREIK : German Turkish
s {gene'ra:lştrayk} r genel grev
GENERATION : German Turkish
en {generats'yo:n} e nesil, kuşak
GENERATOR : German Turkish
en {gene'ra:tor} r jeneratör, üreteç
GENESEN : German Turkish
{gıne:zın} iyileşmek, atlatmak, kurtulmak
GENESUNG : German Turkish
{gı'ne:zın} iyileşme, kurtulma
GENETISCH : German Turkish
{ge'ne:tiş} genetik
GENIAL : German Turkish
{geni'a:l} çok zeki, dãhi
GENICK : German Turkish
" e {gı'nik} s ense; boyun."
GENIE : German Turkish
" s {je'ni} s deha; dåhi."
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani