Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

GRAPHISCH : German Turkish

{'gra'fiş} grafik

GRAS : German Turkish

"
.er {gra:s} s çimen; ot; çayır."

GRASEN : German Turkish

{'gra:zın} otlamak

GRASHÜPFER : German Turkish

- {'gra:shüpfır} r çekirge

GRASSIEREN : German Turkish

{gra'si:rın} (ortalığı) kırıp geçirmek, kasıp kavurmak

GRAT : German Turkish

{'gra:tis} bedava, parasız

GRATIS : German Turkish

en {gratulats'yo:n} e kutlama, tebrik

GRATULATION : German Turkish

en {'gra:fşaft} e kontluk

GRATULIEREN : German Turkish

{gratu'li:rın} kutlamak

GRAU : German Turkish

{grau} gri

GRAUEN : German Turkish

{'grauın} ağarmak

GRAUEN (1) : German Turkish

- {'grauın} s dehşet

GRAUENHAFT : German Turkish

{'grauınhaft} korkunç

GRAUSAM : German Turkish

{'grauza:m} gaddar, acımasız

GRAUSAMKEIT : German Turkish

en {'grauza:mkayt} e gaddarlık, kıyıcılık, acımasızlık

GRAUSEN : German Turkish

{'grauzın} tüyleri ürpermek

GRAUSIG : German Turkish

{'grauzih} dehşetli, korkunç

GRAVIEREN : German Turkish

{'gra'vi:rın} oymak

GRAZIE : German Turkish

n {'gra:tsiı} e zarafet

GRAZIÖS : German Turkish

{gratsi'ö:s} zarif, ince

GREIFBAR : German Turkish

" {'grayba:r} elle tutulur; somut."

GREIFEN : German Turkish

" {'grayfın} tutmak, yakalamak; dokunmak."

GREIS : German Turkish

e {grays} r yaşlı adam, ihtiyar

GRELL : German Turkish

{grel} göz kamaştırıcı, çok parlak

GRENZE : German Turkish

n {'grentsı} e sınır