Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

GRENZENLOS : German Turkish

{'grentsınlos} sınırsız

GRENZGEBIET : German Turkish

e {'grentsgıbi:t} s sınır bölgesi

GREUEL : German Turkish

- {'groyıl} r nefret, tiksinti, korku

GREUELTAT : German Turkish

en {'groyılta:t} e zulüm, vahşet, kıyım

GREULICH : German Turkish

{'groylih} korkunç, tüyler ürpertici

GRIECHE : German Turkish

n {'gri:hı} r Yunanlı

GRIECHENLAND : German Turkish

{'gri:hınlant} Yunanistan

GRIECHISCH : German Turkish

{'gri:hiş} Yunan

GRIECHISCH, : German Turkish

{'gri:hiş} s Yunanca, Rumca

GRIESGRÄMIG : German Turkish

{'gri:sgre:mih} somurtkan, mızmız, asık suratlı

GRIESS : German Turkish

e {gri:s} r irmik

GRIFF : German Turkish

" e {'grif} r tutma; sap, kulp. "

GRILL : German Turkish

s {gril} r kızartma, ızgara

GRILLE : German Turkish

n {'grilı} e cırcırböceği

GRILLEN : German Turkish

{'grilın} ızgara yapmak

GRILLGERÄT : German Turkish

e {'grilgıre:t} s elektrikli ızgara

GRIMASSE : German Turkish

n {gri'ması} e yüz buruşturma

GRIMM : German Turkish

{grim} r hiddet, öfke, kızgınlık

GRIMMIG : German Turkish

{'grimih} hiddetli, öfkeli

GRINSEN : German Turkish

{'grinzın} sırıtmak

GRIPPE : German Turkish

n {'gripı} e grip

GROB : German Turkish

" {gro:p} kaba; iri; nezaketsiz."

GROBHEIT : German Turkish

" en {'gro:phayt} e kabalık; nezaketsizlik."

GROLL : German Turkish

{grol} r garaz, kin

GROLLEN : German Turkish

{'grolın} garaz beslemek