Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
HYMNE : German Turkish

n {'hümnı} e övgü

HYPNOSE : German Turkish

n {hüp'no:zı} e hipnoz

HYPNOTISIEREN : German Turkish

{hüpnoti'zi:rın} ipnotize etmek

HYPOTHEK : German Turkish

en {hüpo'te:k} e ipotek

HYPOTHESE : German Turkish

n {hüpo'te:zı} e varsayım

HYSTERIE : German Turkish

n {hüste'ri:} e hek. isteri

HYSTERISCH : German Turkish

{hüs'te:riş} hek, isterik

HYÄNE : German Turkish

n {hü'e:nı} e sırtlan

HÄFTLING : German Turkish

en {'haftpfliht} e sorumluluk

HÄLFTE : German Turkish

" n {'halı} e büyük salon; (otel) lobi."

HÄMMERN : German Turkish

{'hampılman} r kukla

HÄMORRHOIDEN : German Turkish

- {'hamstır} r corlak sıçan

HÄNDEDRUCK : German Turkish

{'handıl} r ticaret

HÄNDLER : German Turkish

{'hantlih} kullanışlı

HÄNGEBRÜCKE : German Turkish

" {han'ti:rın} elle çalışmak; uğraşmak; kullanmak."

HÄNGEMATTE : German Turkish

- {'hapın} r lokma, parça

HÄNGEN : German Turkish

" {'hengın} asmak; asılı durmak."

HÄNGENBLEIBEN : German Turkish

{'hengınblaybın} asılı kalmak, takılı kalmak

HÄNSELN : German Turkish

{'henzıln} takılmak, alaya almak

HÄRTE : German Turkish

{'harthertsıh} katı yürekli, acımasız

HÄRTEN : German Turkish

en { hantnekihkayt} e inat

HÄSSLICH : German Turkish

{hast} e telåş, ivedi, acele

HÄTSCHELN : German Turkish

" e {'haubı} e başlık; motor kapağı, kaput."

HÄUFEN : German Turkish

{'haufınvayzı} yığın halinde, akın akın

HÄUFIG : German Turkish

en {'hoyfihkayt} e sıklık