Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

INNIG : German Turkish

{'inih} içten, yürekten

INNIGKEIT : German Turkish

{'inihkayt} e içtenlik

INOFFIZIELL : German Turkish

{'inofitsyel} resmi olmayan

INS : German Turkish

{ins} in das'ın kısaltılmışı

INSASSE : German Turkish

" n {'inzası} r içinde bulunan, oturan; yolcu."

INSBESONDERE : German Turkish

{insbı'zondırı} öıellikle

INSCHRIFT : German Turkish

en {'inşrift} e yazıt, kitabe

INSEKT : German Turkish

en {in'zekt} s böcek

INSEL : German Turkish

n {'inzıl} e ada

INSERAT : German Turkish

e {inze'ra:t} s (gazete) ilan

INSERIEREN : German Turkish

{inze'ri:rın} gazeteye ilan vermek

INSGEHEIM : German Turkish

{insgı'haym} gizlice

INSGESAMT : German Turkish

{insgı'zamt} toptan

INSOFERN : German Turkish

{in'zo:fern} o bakımdan

INSPEKTION : German Turkish

en {inspekts'yo:n} e denetim

INSPEKTOR : German Turkish

en {ins'pektor} r müfettiş

INSTALLATEUR : German Turkish

" en {instala'tö:r} r elektrikçi; tesisatçı."

INSTALLATION : German Turkish

en {instalats'yo:n} e tesisat, döşem

INSTALLIEREN : German Turkish

{insta'li:rın} tesis etmek, döşemek

INSTAND : German Turkish

{inş'tant}
- halten bakmak, korumak

INSTINKT : German Turkish

e {ins'tinkt} r içgüdü

INSTINKTIV : German Turkish

{instink'ti:f} içgüdüsel

INSTITUT : German Turkish

e {insti'tu:t} s enstitü, kurum

INSTRUMENT : German Turkish

" e {instru'ment} s alet, aygıt; enstrüman, çalgı."

INSZENIEREN : German Turkish

{instse'ni:rın} sahneye koymak, oyunlamak