Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
IMITATION : German Turkish

en {imita'tsyo:n} e taklit

IMITIEREN : German Turkish

{imi'ti:rın} taklit etmek

IMKER : German Turkish

- {'imkır} r arıcı

IMMER : German Turkish

{'imır} daima, hep, her zaman

IMMERHIN : German Turkish

" {imır'hin} ne de olsa; hiç olmazsa; buna rağmen, buna karşın."

IMMOBILIEN : German Turkish

{imo'bi:liın} (ç.) taşınmaz, mallar, gayrimenkuller

IMMUN : German Turkish

{i'mu:n} bağışık, muaf

IMMUNITÄT : German Turkish

" {ı'muni'te:t} e bağışıklık; dokunulmazlık."

IMPERATIV : German Turkish

e {'imperati:f} r dilb. buyrum, emir kipi

IMPERFEKT : German Turkish

e {'imperfekt} s dilb. sürekli, geçmiş zaman

IMPERIALISMUS : German Turkish

{imperyalismus} r emperyalizm

IMPERIALIST : German Turkish

en {imperia'list} r emperyalist

IMPFEN : German Turkish

{'impfın} aşı yapmak

IMPFSCHEIN : German Turkish

e {'impfşayn} r aşı kağıdı

IMPFSTOFF : German Turkish

e {'impfştof} r aşı

IMPFUNG : German Turkish

en {'impfung} e aşı

IMPORT : German Turkish

e {im'port} r ithalat, dışalım

IMPORTIEREN : German Turkish

{impor'ti:rın} ithal etmek, dışalım yapmak

IMPOTENT : German Turkish

{'impotent} puluç, iktidarsız

IMPOTENZ : German Turkish

{'impotents} e puluçluk, iktidarsızlık

IMPRESSIONISMUS : German Turkish

{impresyo'nismus} r izlenimcilik

IMPROVISIEREN : German Turkish

{improvi'zi:rın} irticalen söylemek, doğaçtan söylemek

IMPULS : German Turkish

e {im'puls} e güdü, içtepi

IMSTANDE SEIN : German Turkish

{im'ştandı zayn} yapabilecek durumda olmak, yapabilmek

IN : German Turkish

{in} içine, içinde